2 hafta önceki yazımda Antalya’nın kanayan bir yarası olan Zeytinköy semtindeki uyuşturucu sorunun sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde bile devam ettiğini anlatmıştım. Bu soruna neden olan etkenleri de bu semtin geçmişine de ayna tutarak dile getirmiştim.

Esrar, kokain, eroin gibi maddelere ilave olarak şimdi de kağıdın üzerine püskürtüldüğü için bakıldığında görünmeyen A4 adıyla bilinen kimyasal bir uyuşturucunun tehdidinden bahsetmiştim.

Zeytinköy’deki duyarlı bir vatandaştan gelen telefon üzerine kaleme aldığım oyazımda “Antalya’nın göbeğinde avuç içi kadar yer kaplayan bu bölgedeki bu sorunu bitirecek bir baba yiğit yok mu” diye sormuştum. O yazıdan sonra bakın neler oldu.

Bu yazımdan sonra Antalya Emniyet Müdürlüğü'nden bir yetkili aradı. Telefonla uzun bir görüşme yaptık. Bana narkotik polisin uyuşturucu ile mücadele konusunda yaptığı çalışmaları anlattı. Kağıda püskürtüldüğü için A4 adı verilen görünmeyen sentetik uyuşturucudan haberdar olduklarını, buna yönelik de çalışmalarının olduğunu söyledi.

Ben de kendilerine terörden bile daha tehlikeli olan bu sorunun pırıl pırıl gençlerimizin geleceğini kararttığını, uyuşturucu parası temin edebilmek için bu çocukların bedenlerini pazarladıklarını, küçücük kızların fuhuşa sürüklendiğini, hatta öldürüldüklerini, çoğunun hırsızlık, gasp yapıp suç makinesi haline getirildiklerini, bu sorun yüzünden yuvaların yıkıldığını hem bölgeyi tanıyan biri olduğum için, hem de uzun yıllar adliye muhabirliği de yaptığım için uyuşturucu kaynaklı suçlarla ilgili davalardan da örnekler vererek sorunla ilgili tespitlerimi tek tek anlattım.

Akşam Gazetesinde ve Doğan Haber Ajansı’nda çalıştığım dönemde Zeytinköy’deki uyuşturucu sorununu bana bizzat anlatan, operasyonlar sırasında bile bölgeye uyuşturucu sevkiyatı yapıldığını söyleyen madde bağımlılarının başlarına neler geldiğini, bunların arasında ölenlerin olduğunu da isim isim anlattım.

Bu görüşmeden sonra bölgedeki duyarlı vatandaşlardan da telefon aldım. Yazıdan sonra bölgedeki operasyonlara ağırlık verildiğini anlattılar. Yaklaşık 20 yıldır devam eden bu sorunu tekrar gündeme getirip dertlerine tercüman olduğun için teşekkür ettiler. Zeytinköy'ü uyuşturucu bataklığından kurtaracak O baba yiğidin çıkmasını dört gözle beklediklerini söylediler.

Beni arayanlardan bir vatandaşa “Koronaya rastlanmıyor mu” diye de sormuştum. O soruma bu vatandaşımız Korona salgınından sonra ceza evlerinden tahliyelerin olduğunu hatırlattı. Hatta İl dışındaki ceza evlerinden birinde koronaya rastlanınca bu ceza evinden tahliye edilenlerin de apar topar alınıp götürüldüğünü duyduğunu anlattı bu duyarlı vatandaş.

Bu vatandaşın aldığı duyum ne derece doğru bilmiyorum. Ama dün gece bu duyarlı vatandaşımız beni tekrar aradı. Tam uykuya dalmıştım ki telefon sesiyle uyandım. “Abi Yeşildere Mahallesi ile Gebizli mahallesinin bir kısmı korona yüzünden karantinaya alındı. Yazısını gönderiyorum” dedi. Ardından hemen karantina kararını whattsapp üzerinden gönderdi.

Baktım doğru.

Sokağa çıkma yasakları olduğu dönemde bile zehir ticaretinin devam ettiği iddia edilen Zeytinköy'e geçici bir süreyle de olsa artık eskisi gibi giriş çıkış pek kolay olmayacak.

Belki de bu karantina bataklığın kurutulması için bir başlangıç olur.