Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren özellikle savaşan ve kurtuluş mücadelesi veren ülkemizin haberleşme, vatandaşa doğru bilginin aktarılması ve bilgilendirilmesi noktasında yazılı basının görevi, sorumluluğu ülkemizde ve dünya da yaşanan gelişmelerde dün gibi önemini koruduğu bir kez daha anlaşılmıştır.

Evet kirlenme var, hırsız, dolandırıcı, çakma gazeteci ve gazeteler, tetikçi yorumcular, kalemşörler her geçen gün artan zamanımızda kendisini memleket meselelerine adamış ve bunu bir görev bilerek çalışan gazeteler, internet gazeteleri, yayın kuruluşları, yorumcular da azımsanmayacak kadar çok.
15 Temmuz Darbe Kalkışması'nda ekranları başından gelişmeleri an be an izleyerek ülkenin içinde bulunduğu durumu doğru ve tarafsız bir şekilde bilgi alındığı tek yer oldu.

Ajansların ve gazetelerin de aynı duyarlılıkla darbe günlerinde ortaya koyduğu duruş Memleket ve ülke Bekası yönünde olunca vatandaşın gücü ile birleşerek Tek vücut oldu.

Koronavirüsünün ilk görülmeye başlandığı günden itibaren başta devlet organlarının açıklamaları, hükümet kanadından verilen beyanatlar, ilgili kurum ve kuruluşların konuyla ilgili yaptığı paylaşımların hepsi gazetelerden, televizyonlardan, internet gazetelerinden konu ile ilgili yakından ilgilenen internet gazetelerinden haber alındı.

Tüm bunları yapan ortaya çıkması ve duyurulmasında söz sahibi gazeteciler olmuştur. Yayın kuruluşları olmuştur. Kimi yaygın medya da çalışan bir çok meslektaşımız en iyi haberi yapabilmek adına girip çıktığı yerlerden kaptığı virüs nedeniyle hastanelere yattığını biliyoruz.

Yani ülkemizin kurtuluş mücadelesi verdiği doğal olaylar olsun, salgın hastalıklar olsun, basın ve gerçek gazete emekçileri her zaman adını altın harflerle yazdırmayı sürdürecektir.

Ne güzel ne güzel.