Yılbaşları her yıl aynı heyecanı hissettiren, umut dolu bir başlangıç noktası. Kimi için geride bıraktığımız yılın muhasebesi, kimi için yeni hedeflerin, hayallerin kapısının araladığı özel bir an. İster büyük kutlamalar yapın ister sessiz bir köşe başında karşılayın. Fakat şu bir gerçek ki hepimiz için bir yenilenme hissi taşıyor. Geçtiğimiz yılın başarıları, zorlukları ve öğrenilmiş dersleri; bizi bugüne taşıyan ve büyüten birer rehber. 2025, hepimiz için iyi bir fırsat olabilir. Daha sağlıklı bir yaşam, daha anlamlı ilişkiler ve belki de içsel huzura bir adım daha yaklaşmak bu yılda gerçekleşebilir.
Bayramlar, tarihi günler, yılbaşları gibi özel anlar benim de sizlere bir şeyler yazdığım zaman aralıkları aslında. Bu yazımda da sizlere 2024’te neleri geride bırakmalı, 2025’e girerken ne gibi alışkanlıkları kazanmalıyız? Bunlardan bahsedeceğim. Hani diyorlar ya ‘’yeni yıla nasıl girersen öyle devam eder’’ diye. En azından denemek de fayda var, belki bu yıl kişisel anlamda büyük değişimin bir parçası olabilir.
1. Sürekli Erteleme: Beynindeki "Yarın" Tuzağına Yenik Düşme!
“Hepimizin bildiği o klasiğı bir düşünelim: ‘Yarın başlarım.’ Bu cümle, beynimizin kurduğu en ustalık dolu tuzaklardan biridir. Peki neden? Çünkü beynimiz konfor alanında kalmayı sever. Ertelemek, aslında beynimizin bizi anın stresinden koruma mekanizması. Ama şu metaforla düşünelim: Bugün yapman gereken bir şeyi yarına bırakmak, yarının omuzlarına taşıyamayacağı kadar ağır bir çanta yüklemek gibidir. Yarını, bugünün çalınmasından kurtarmak için, o çantadan bir şeyler çıkar. Mükemmel başlamak zorunda değilsin; ilk adımı at, yeter.” Her büyük hedef küçük adımlarla başlar. Kendine yapman gereken işleri yönetilebilir parçalara ayırarak başlamayı dene. Örneğin, bir raporu yazmak gözünde büyüyorsa, sadece giriş bölümünü yazmayı hedefle. Küçük bir adımı tamamlamak motivasyonunu artıracaktır. Ertelemenin en büyük nedenlerinden biri, işleri "mükemmel" yapma isteğidir. Ancak unutma ki, tamamlanmış bir iş, mükemmel bir şekilde yapılmamış olsa bile değerlidir. Başlamanın, çoğu zaman mükemmel olmaktan daha önemli olduğunu düşünüyorum. Erteleme alışkanlığının altında çoğu zaman başarısızlık korkusu yatıyor. Ancak unutma, her başarısızlık bir öğrenme fırsatıdır. Başarısızlıktan kaçmak yerine, onunla yüzleşmek seni daha güçlü yapar.
2. Zihinsel Dağınıklık: Bilgi Yığınlarından Arın, Derinleş
Modern yaşamın en büyük zorluklarından biri de zihnimizin gereksiz bilgilerle dolması. İnternet, sosyal medya, haber akışları ve sürekli bağlantıda olma hali yüzünden beynimiz yüzeysel bilgi bombardımanına maruz kalıyor. Bu durum hem odaklanmayı zorlaştırıyor hem de önemli bilgilere yer açmayı engelliyor.
‘’Bu gününü şöyle bir gözden geçir’’ Kaç kez sosyal medyada gezinirken kendini kaybettin? Kaç video izledin, kaç haber okudun ama sonunda hangisi aklında kaldı? Zihinsel dağınıklık, aslında beynimizin dolup taşan bir bavul gibi taşınmasını zorlaştırıyor. Derinleşmek yerine yüzeyde kalıyoruz. Bunun yerine şu soruyu sormak gerekiyor: 'Bu bilgi bana ne katıyor?' Bir kitap okumak, bir hobiyi geliştirmek, çok daha tatmin edici bir yol olabilir. Sosyal medyada takip ettiğiniz kişileri gözden geçirin ve size fayda sağlamayan ya da yüzeysel içerikler paylaşan hesapları temizleyin. Haber tüketiminizi sınırlayın. Bildirimleri kapatın: Telefonunuzun sizi sürekli bölmesine izin vermeyin. Uygulama temizliği yapın: Zaman kaybettiren uygulamaları silin ya da kullanımı sınırlandırın. Birlikte geçirdiğiniz zamanı ölçün: Haftada bir ekran sürenizi analiz edin ve bunu azaltmaya çalışın. 2025’te zihinsel anlamda sadeleş ve çok yerine, değerli olana odaklan.”
3. Kendini Kıyaslama: Hayat Yarış Değil, Kendi Yolculuğun
“Birisinin Instagram’da paylaştığı o kusursuz tatil fotoğraflarına baktığınızda ne hissediyorsunuz? Eksiklik mi? Yetersizlik mi? Bu his, hepimizin başına gelebilir. Ama şunu unutmayın: O fotoğraflar, bir hikayenin sadece parıltılı bir parçası. Kimse düşüşlerini, zor zamanlarını paylaşmaz. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamak, sürekli dikenli bir yolda yürümek gibidir. Herkesin hayatı inişli çıkışlıdır. Sosyal medya, "gerçek hayat" değil, bir illüzyondur. Seni motive eden, ilham veren ve pozitif bir enerji yayan hesaplara yönel. Gerçekçi ve samimi içerik paylaşan insanları takip et. Kendi Değerini Sosyal Medya Üzerinden tanımlama. Herkesin güçlü veya zayıf yönleri mutlaka var. Benim değerli veya değersiz olduğum da başkalarının hayatları ile kıyaslanamaz. 2025’te, kendinizi sadece bir kişiyle kıyaslayın: o da siz. Bugün bir adım ileriye gittiniz mi? O zaman yolunuzdasınız.”
4. Küçük Hedefler: Maraton Koşusu Gibi Düşün
Hayatımızda ulaşmak istediğimiz büyük hedefler bazen göz korkutucu olabilir. Belki bir kitap yazmak, kilo vermek, yeni bir dil öğrenmek ya da bir iş projesini tamamlamak istiyorsun. Ancak bu hedeflerin büyüklüğü seni bunaltabilir ve “Nereden başlayacağım?” sorusu zihninde yankılanabilir. İşte bu noktada, hedeflerini daha küçük, ulaşılabilir parçalara bölmek hem motivasyonunu artırır hem de hedefe doğru adım adım ilerlemeni sağlar.
“Bir dağı tırmanırken zirveye odaklanırsan, yol yorucu olur. Ama adımlarının her birine odaklanırsan, dağın tadını çıkarırsın. Hedef koyarken de aynı şey geçerli.. 20 kilo vermek istiyorsan, 'Bu ay 2 kilo vermek istiyorum' de. Büyük hedefin bir kitap yazmak ise onu küçük hedeflere ‘’bugün bir sayfa yazacağım’’ şeklinde bölebilirsin. Bu küçük zaferler, seni daha büyük hedeflere taşıyacak. Unutma, maraton bir anda koşulmaz; her adım, seni o uzun yola hazırlar.” 2025’te, hedeflerinizi parçalara bölün
5. Hayır Demeyi Öğrenmek: Kendi Sınırlarını Koru
“Düşün ki bir kova suyunu her şeye dökmeye çalışıyorsun: Bir çiçeğe, bir taşa, bir toprağa. Ama bu kovanın bir kapasitesi bir hacmi var. Bir zaman sonra içindeki su bitecek. Hayır diyememek de aynen böyledir. Enerjinizi her yere harcarsanız, asıl ihtiyacı olan yerlere yetmez. 2025’te, ‘hayır’ demenin sizin sınırlarınızı korumak anlamına geldiğini unutmayın. Unutmayın, ‘hayır’ dedikleriniz, asıl ‘evet’ demek istediklerinize alan açar.”
"Bu yıl, kendine bir iyilik yap ve bu eski alışkanlıkları geride bırak. 2025, yeni bir başlangıç yapman için bir fırsat olabilir. Bir şeyleri değiştirmek için yılın ilk günü olmasını beklemene bile gerek yok. Şimdiden başlayabilirsin.
Ülkeme ve tüm yurttaşlarına mutlu, sağlıklı bir yeni yıl diliyorum.
Gereksiz eşyalar,gereksiz işler, gereksiz sözler... Tüm bu gereksizleri üstümüzden attığımızda yıllarca boşuna hamallık yaptığımızı anlayacağız..
Harika bir yazı olmuş Levent bey kaleminize yüreğinize sağlık. Teşekkürler.
Çok güzel bir yazı olmuş