Sevgili okurlar geçen haftaki yazımızda Büyükşehir Belediyesi’nin Antalya’nın deprem master planının hazırlanmasıyla ilgili bir çalışmasının olmadığını anlatmıştık. Yazının sonunda yaklaşık 3 yıl önce Kışla Mahallesi’nden Kepez'e taşınan askerlik şubesinin bulunduğu askeri alanının bitişikteki yıkılan İl Özel İdare Binası'nın yeri gibi park haline dönüştürülüp Cumhuriyet Meydanı ile bütünleştirilip büyük bir kent meydanı oluşturulabileceğini hayal etmiştim. Bu yazıdan sonra Kışla Mahallesi'nden taşınan askerlik şubesinin yanındaki binanın zemin katında işyeri olan elektrik mühendisi Orhan Ülker aradı. Asansör bakımı ve montaj işi yapan Orhan Ülker yıllardır devam eden bir sorunlarının olduğunu anlattı.Taşınan askerlik şubesinin yanındaki apartmanın önündeki sokağın devamının askeri bölgenin içinde kaldığı için açılamadığını, bu yüzden de sokakta kanalizasyon şebekesi olmadığını, buradaki evlerin ve işyerlerinin lağım sularını fosseptik çukuruna akıtmaya devam ettiklerini söyledi. Bunun üzerine Orhan Ülker’in Kışla Mahallesi’ndeki Temel Apartmanı'nın zemin katındaki işyerini ziyaret ettim.Biz sohbet ederken sokakta şaşkın şaşkın dolaşan vatandaşlar dikkatimi çekti. Bu şaşkın vatandaşlar meğer askerlik şubesini arıyorlarmış. Aradıkları askerlik şubesi asansörcünün tam da dibindeydi. Askerlik şubesi 3 yıl kadar önce buradan Kepez’e taşınmış, ama bundan birçoğunun haberi yok.Eskiden kapısında askerlerin nöbet tuttuğu askerlik şubesinin olduğu binanın etrafındaki çevre duvarını yükseltmişler. Üzerine de tel çit çekmişler. Yetmemiş bir de perdeyle kapatmışlar. Askerlik şubesinin bulunduğu sokağa araç park edilmesini önlemek için bir de dubalarla 53’üncü caddedeki yolu daraltmışlar. Etrafta yığınla askeri bölge olduğuna ilişkin tabela. Ama askerlik şubesinin nereye taşındığına ilişkin bir tane bile yazı yok. Askerlik şubesi için gelenler kapalı kapılarla karşılaşınca, etraftaki esnaflara soruyor. Şubenin taşındığını esnaftan öğreniyorlar. 53’üncü caddenin batısında asansörcünün bulunduğu Temel apartmanı isimli binadan başlayarak bir de 39’uncu sokak varmış. Ama kağıt üzerinde. 39’uncu sokak adı verilen bu imar yolunun bir kolu yıkılan il özel idare binasının yanındaki ordu evinin dibinden Cumhuriyet Meydanı'na bağlanıyormuş. Bir kolu da kadın yarının dibinden katlı otoparkın oraya çıkıyormuş.Ama yol yok. Çünkü yolun devamı askeri alanın içinde kalmış. Yolun geçeceği alana duvar çekmişler. Devamına da askeri lojmanlar yapılmış. Yık yıkabilirsen. Aç açabilirsen. Yolun katlı otoparkın yanına çıkan diğer koluna da kısmına başkaları çöreklenmiş İddiaya göre bir kısmına ücretli otopark yapılmış. İmar planında yol var. Fiili durumda yok. Şehir haritalarında da yok. Sanki hayalet sokak. Bakmışlar olmuyor. İmar planını bile değiştirmeye kalkmışlar. Yanlışı kitabına uydurmak istemişler.Ama plan değişikliği talebi kabul görmemiş. 1990’lı yıllarda inşa edilen bizim asansörcünün binasının önündeki yolun devamı açılmadığı için bölge çıkmaz sokağın içinde öylece kalmış. Çıkmaz sokağın devamı 30 yıldır öylece kaldığı için buraya kanalizasyon da yapılamamış. Kentin göbeğindeki bu koskoca apartman kanalizasyona bağlı olmadığı için atık sularını fosseptik çukuruna akıtmaya devam ediyormuş. Buna karşılık bina sanki kanalizasyon şebekesine bağlanmış gibi ASAT buradaki abonelerden atık su bedeli alıyormuş. Bina sakinleri buna itiraz etmişler. Çözüm üretmesi gerekenler bina sakinlerinin iddiasına göre “mahkemeye verin” diye yanıt vermişler. “Ya da 53’üncü sokaktan geçen kanalizasyon hattına atık sularınızı verebilirsiniz” demişler. Ama 39’uncu sokakla 53’üncü sokak arasında kod farkı varmış. Bina sakinleri bu yüzden bunu da yapamadıklarını söylüyorlar. Bunu yaptıkları zaman binayı Antalya’nın kanalizasyon sularının basmasından ve boğulmaktan endişe ediyorlar.Dahası da var. Askeri bölgenin duvar çekmesi yüzünden çıkmaz sokak halinde kalan 39’uncu sokakta hava karardıktan sonra olayların meydana gelmesi, darp olaylarının yaşanması, alkol ve madde bağımlılarının buraya dadanması üzerine mahalle sakinleri ne yapacaklarını bilememişler. Sonunda eski askerlik şubesi ile apartman arasından başlayan yani 53’üncü sokağı 39’uncu sokağa bağlayan noktadaki çıkmaz sokağın girişine zincir çekip kilitle kapatmak durumunda kalmışlar.Zincirin anahtarı mahalle sakinlerinde. Güvenlik endişesiyle yola zincir çekmek durumunda kalan 39’uncu sokak sakinleri son günlerde bir de araç plakalarına yazılan trafik cezalarıyla şaşkına dönmüş durumda. Zincirli alanın içine araçlarını park eden 39’uncu sokak sakinlerinden mali müşavir Sabri Sungur ile emekli öğretmen Mustafa Doyran araçlarının plakalarına bu yüzden ceza kesildiğini iddia ediyor. Mali müşavir Sungur, “Arabamı şu anda çıkmaz sokak durumunda olan 39’uncu sokağa park ediyorum. Ama aracıma 53’üncü sokakta park yasağı olan yere park etmişim gibi ceza kesiliyor. Zamanım olmadığı için kesilen cezaya itiraz da edemedim” diyor.Mahalle sakinleri bakmış olmuyor. Haraç mezat satmaya başlamışlar yerlerini. Arazi simsarları da kelepir buldukları yerleri topplamaya başlamışlar. Orhan Ülker’er sordum. “Bu işin çözümü ne?” dedim “Çok basit” dedi. “Belediye imar planının gereğini yaptığı anda bütün meseleler çözülür” dedi. Sonra da şöyle devam etti: “Ben bu binadaki işyerimi 1990’da önünden yol geçeceği söylendiği için aldım. Aradan 30 yıl geçti. Yolumuzu açan olmadığı gibi binamızın numarası da değiştirildi. Sanki ben işyeri adresinde değişiklik yapmışım, firmanın yerini değiştirmişim gibi göründüğü için resmi işlemler yaparken bile çok sıkıntı çektim. Bir de böyle bir durum var. 39’uncu sokağı arayanlar bulamıyor”