Etrafımızda meydana gelen gelişmeleri ve askeri üslerin çevrelediği haritayı hepimiz görüyoruz. Bu üslerin bir amacı var mı? Elbette var. Türkiye'yi hedef alarak parçalamak ve bölgedeki stratejik üstünlüğü sağlamak istiyorlar. Ancak ne yazık ki, ekonomik endişeler ve doların yükselmesi kadar bu tehlikeyi umursamıyoruz. Oysa ki mesele sadece ekonomik değil, ülkemizin bekasıdır.
Dünyada sadece Türkiye'nin çevresinde ABD'nin 23 askeri üssü bulunuyor. Başka hiçbir ülke, böylesine bir kuşatmaya maruz kalmamış durumda. ABD, Suriye'de terör örgütü PKK'ya yüz binlerce tır dolusu silah gönderdi, binlerce PKK mensubunu istihbarat, bombalama ve savaş sanatları konusunda eğitti, hatta onlara hava savunma sistemleri dahi sağladı. Akdeniz’e uçak gemileri ve birçok savaş gemisi yığıldı. Tüm bunları neden yaptığı konusunda hala kafasında soru işareti olan var mı? Özellikle bazı aklı evvellerin iddia ettiği gibi, "İsrail ve ABD bize saldırmaz" masalını anlatmaya çalışanlar var mı? Ne zaman uyanacaksınız?
Ateş bacayı sardı ve daralan ateş çemberi neredeyse tamamlandı. Şu an bekledikleri tek şey, Türkiye’nin onları harekete geçirecek bir müdahale yapması. Tüm kışkırtmalar, zorlamalar ve katliamların tek nedeni, Türkiye’nin askeri düzeyde müdahalesini sağlamak. Şükür ki, başımızda bu oyunu gören ve okuyan bir Cumhurbaşkanı var. Aksi takdirde, Türkiye çoktan savaşa sürüklenmiş, içimizdeki hainler ve dış güçler ülkemizi parçalamak için harekete geçmiş olurdu.
Suriye’de terör örgütlerine verilen destek, Akdeniz’deki askeri varlık ve çevremizdeki üslerin sayısı göz önüne alındığında, "bize saldırmazlar" hikayesinin ne kadar gerçek dışı olduğunu görmek zorundayız. Bu kritik dönemlerde, ülkemizin çıkarlarını savunacak güçlü bir liderlik önemli. Şükür ki, başımızda bu oyunu iyi okuyabilen bir Cumhurbaşkanı var. Yoksa Türkiye çoktan savaşa çekilmiş, hainler ve dış güçler ülkemizi bölebilmek için çabalıyor olacaktı.
Son zamanlarda uzmanların, küçük bir arsa veya konteyner ev edinmenin önemine dair uyarıları da boşa değil. Konuyu herkes görüyor da, ne yazık ki muhalefet hâlâ görmüyor. Onların derdi, kültür-sanat projeleri ya da rakı fiyatlarının 140 TL olması.
Artık uyanma ve çevremizdeki tehlikeleri doğru okuma zamanı. Zira, tarih boyunca bu topraklarda var olma mücadelesi hep devam etti, bugünden sonra da edecektir. Bizler, bir ve beraber olarak geleceğimizi savunmalıyız.