Ortadoğu'nun her köşesi bugün kan ağlıyor. İsrail, arkasına aldığı ekonomik güçle, ABD ve İngiltere'nin desteğiyle, Birleşmiş Milletler'i ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni hiçe sayarak 21. yüzyılda katliam yapmaya devam ediyor. Dünya ise bu zulmü sadece izliyor. Gazze'de başlayan bu şiddet, Lübnan'da sürüyor ve haftanın birkaç günü Şam vuruluyor.
Biz burada içimize bakmalıyız. Türkiye'deki 5. kol elemanları; rakı fiyatları, LGBT hakları ve gündelik kavgalarla oyalanırken, bu katliamın yarın kapımıza dayanacağını göremiyorlar. İsrail, doğrudan Türkiye'ye saldırmayabilir, ancak Suriye'de yıllardır beslediği PYD/PKK unsurlarıyla bizi hedef alacak. Şam'ı vurarak Esed rejimini zayıflatıyor, Rusya'yı Ukrayna ile oyalayıp Suriye'deki etkinliğini kırıyor. Sırası geldiğinde ise Suriye'de yıllardır beslenen PKK'lı teröristlerle Türkiye'ye saldırmayı planlıyor. Bu plan, yıllarca sürecek bir yıpratma savaşı demek.
Bu durumda bizlere düşen, tarihin acı tekerrürlerinden ders almak ve dikkatli olmaktır. İçimizdeki kriptolara, beşinci kol faaliyeti yürütenlere dikkat edelim. Unutmayalım, MOSSAD'ın Türkiye'de ajan kullanmasına bile gerek yok; her kademede, her alanda gönüllü olarak çalışan pek çok "eleman" zaten mevcut.
Uyanık olmalıyız dostlar, tarih ve jeopolitik bilmek bugün her zamankinden daha önemli. Sıra Türkiye'ye gelmeden, birlik olmalı, bu tehlikeyi bertaraf edecek önlemleri almalıyız.