Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu (TEFAS) verilerine göre, toplam altın fonu yatırımcı sayısı 600 bini aştı. Son bir ayda altın ve kıymetli madenler fonlarına 6.3 milyar TL’lik para girişi olduğu; bu fonlarda yönetilen büyüklüğün ise 100 milyar TL’yi aştığı görülüyor.TEFAS verilerine göre ayrıca, son bir yılda en çok kazandıran fon, yüzde 64.8 ile kıymetli madenler fonu oldu. Ancak bazı altın fonlarının aynı dönemde sağladığı getirinin yüzde 70’i aştığı görülüyor. Örneğin, bir altın fonunun son bir yılda yatırımcısına sağladığı getiri dün itibarıyla yüzde 70.5 olarak öne çıktı. Yılbaşından bu yana bakıldığında ise toplamda onu aşkın altın fonunun sene başından bu yana sağladığı getirinin, aynı dönemde gram altının sağladığı getiriden yüksek olduğu görülüyor.
İş Portföy Dağıtım Kanalı Yönetimi Bölüm Müdürü Can İşözen, altın fiyatlarının geldiği yüksek seviyeye alım gücü yetmeyenlerin altın fonlarına çok küçük meblağlarla yatırım yapılabildiğini; bunun da bu fonlara yönelik ilgiyi artıran nedenlerden biri olduğunu ifade etti. “Gram altın 2 bin 700 TL seviyelerinde iken bir yatırım fonu 5 ya da 10 liradan da alınabilir” diyen İşözen, “Bu da alım gücü düşük olan yatırımcıların da altın yatırımı yapmak istediğinde kolayca erişmesini sağlıyor” dedi.İşözen, altın fonlarının fiziki altına kıyasla daha fazla getiri sağlamasına ilişkin ise “Altın yatırımcısının mantığı ‘altını alayım, kenara koyayım’ mantığıdır. Ancak altın bir kenarda tek başına çalışmaz ve aslında yastık altında uyur. Altın fonları ise tek başına bir altını alıp, al sat yapmaktan ziyade, Hazine’nin çıkarmış olduğu altın kira sertifikalarına da yatırım yapıyor. Böylece ek gelir yaratmaya, toplam getirisinin de fiziki altına göre bir iki puan da olsa daha fazla olmasına olanak sağlayabiliyor. Yani yatırım fonunu havuz olarak düşündüğünüzde fiziki altına kıyasla getiri bakımından daha etkili olabiliyor” değerlendirmesinde bulundu. İşözen, fonların dezavantajlarına ilişkin ise yatırım fonlarında stopaj oranlarının yükseltildiğini anımsattı.İnfo Yatırım Satış ve Pazarlama Direktörü Ali Acer, altına yönelik beklentilerin neredeyse tamamının gerçekleştiği ve altın fiyatlarında ralli yaşandığı; borsanın da arzu edilen getiri oranlarını sağlamadığı bir dönemde, yatırımcıların ya da aracı kurumların altın fonlarına kayışının doğal olduğunu söyledi. Ata Portföy Genel Müdür Yardımcısı Suna Tanrıverdi Fidan ise son dönemde altın fonlarına yönelik yatırımcı ilgisindeki artışın altın fiyatlarındaki pozitif seyirden kaynaklansa da, altın fonlarının fiziki altın alımı ya da hesaptan altın alımına göre sağladığı avantajın da bu ilgide etkili olduğuna işaret etti. Fiziki altın işlemlerinde alış ve satış marjı bazı dönemlerde oldukça yüksek olabildiğini; ancak altın fonlarında ise tek fiyat açıklandığını aktaran Fidan, “Altın fonlarında alım-satım işlemlerinin genellikle aynı fiyat üzerinden yapılması avantaj sağlayabiliyor” dedi.
Yatırımcının gözü orada: Gram altını solladı.Gram altın ve altın fonları arasındaki getirinin ise uzun vadede genellikle birbirleriyle paralel hareket ettiklerini ancak bu getirinin dönemsel olarak farklılık gösterebildiğini ifade eden Fidan, “Her iki yatırım aracı da altının genel fiyat hareketlerini takip etse de kısa vadede performans farkları olabilmektedir” dedi.
İş Portföy Dağıtım Kanalı Yönetimi Bölüm Müdürü Can İşözen, altın fiyatlarının geldiği yüksek seviyeye alım gücü yetmeyenlerin altın fonlarına çok küçük meblağlarla yatırım yapılabildiğini; bunun da bu fonlara yönelik ilgiyi artıran nedenlerden biri olduğunu ifade etti. “Gram altın 2 bin 700 TL seviyelerinde iken bir yatırım fonu 5 ya da 10 liradan da alınabilir” diyen İşözen, “Bu da alım gücü düşük olan yatırımcıların da altın yatırımı yapmak istediğinde kolayca erişmesini sağlıyor” dedi.İşözen, altın fonlarının fiziki altına kıyasla daha fazla getiri sağlamasına ilişkin ise “Altın yatırımcısının mantığı ‘altını alayım, kenara koyayım’ mantığıdır. Ancak altın bir kenarda tek başına çalışmaz ve aslında yastık altında uyur. Altın fonları ise tek başına bir altını alıp, al sat yapmaktan ziyade, Hazine’nin çıkarmış olduğu altın kira sertifikalarına da yatırım yapıyor. Böylece ek gelir yaratmaya, toplam getirisinin de fiziki altına göre bir iki puan da olsa daha fazla olmasına olanak sağlayabiliyor. Yani yatırım fonunu havuz olarak düşündüğünüzde fiziki altına kıyasla getiri bakımından daha etkili olabiliyor” değerlendirmesinde bulundu. İşözen, fonların dezavantajlarına ilişkin ise yatırım fonlarında stopaj oranlarının yükseltildiğini anımsattı.İnfo Yatırım Satış ve Pazarlama Direktörü Ali Acer, altına yönelik beklentilerin neredeyse tamamının gerçekleştiği ve altın fiyatlarında ralli yaşandığı; borsanın da arzu edilen getiri oranlarını sağlamadığı bir dönemde, yatırımcıların ya da aracı kurumların altın fonlarına kayışının doğal olduğunu söyledi. Ata Portföy Genel Müdür Yardımcısı Suna Tanrıverdi Fidan ise son dönemde altın fonlarına yönelik yatırımcı ilgisindeki artışın altın fiyatlarındaki pozitif seyirden kaynaklansa da, altın fonlarının fiziki altın alımı ya da hesaptan altın alımına göre sağladığı avantajın da bu ilgide etkili olduğuna işaret etti. Fiziki altın işlemlerinde alış ve satış marjı bazı dönemlerde oldukça yüksek olabildiğini; ancak altın fonlarında ise tek fiyat açıklandığını aktaran Fidan, “Altın fonlarında alım-satım işlemlerinin genellikle aynı fiyat üzerinden yapılması avantaj sağlayabiliyor” dedi.
Yatırımcının gözü orada: Gram altını solladı.Gram altın ve altın fonları arasındaki getirinin ise uzun vadede genellikle birbirleriyle paralel hareket ettiklerini ancak bu getirinin dönemsel olarak farklılık gösterebildiğini ifade eden Fidan, “Her iki yatırım aracı da altının genel fiyat hareketlerini takip etse de kısa vadede performans farkları olabilmektedir” dedi.