İSTANBUL,(DHA)- Rosatom, 2-3 Temmuz’da İstanbul’da düzenlenen VI. Uluslararası Nükleer Enerji Santralleri Fuarı ve X. Nükleer Santraller Zirvesi NPPES-2024’e katıldı. Zirvede nükleer enerjinin düşük karbonlu olmasının yasalar tarafından tanınması ve yeşil olarak kabul görmesinin öneminin altı çizilirken, Akkuyu NGS’nin gelmiş olduğu aşamalar masaya yatırıldı. Rosatom’un Türk şirketleriyle olan iş birliği alanları için B2B görüşmeleri yapılan zirvede, Rusya ve Türkiye’deki nükleer endüstrilerde kadın topluluklarının desteği konu başlıkları arasında yer aldı.

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom, katıldığı VI. Uluslararası Nükleer Enerji Santralleri Fuarı ve X. Nükleer Santraller Zirvesi NPPES-2024’te ilk kez düşük karbonlu üretimin geleceği ve nükleer enerjinin Türk sanayi ve iş dünyası için rekabetçi bir ortam sağlamadaki rolünün ele alındığı ‘Düşük Karbonlu Geçiş İçin Nükleer Enerji’ konulu bir oturum düzenledi. Oturumda devlet kurumlarından temsilciler ve uzmanlar, enerji dönüşümünü destekleyebilecek, Türkiye’nin uluslararası pazarda rekabet edebilirliğinin temelini oluşturacak ve nükleer enerjinin üstleneceği rolünü destekleyecek ekonomik unsurları tartıştı.

DEDUSENKO: TÜRKİYE’NİN NÜKLEER ENERJİYİ GELİŞTİRME PLANLARINI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ

TBF Başkanı Türkoğlu, Basketbol Süper Ligi temsilcileriyle buluştu TBF Başkanı Türkoğlu, Basketbol Süper Ligi temsilcileriyle buluştu

Rosatom’un bünyesindeki Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anton Dedusenko açılış töreninde yaptığı konuşmasında, “Bugün çabalarımız Akkuyu NGS inşaat projesinin hayata geçirilmesine odaklanmış durumda. Aynı zamanda, yeni ufuklar açan iyi bir ivme kazandık. Toplam kapasitesi 5 gigawatt olan küçük modüler reaktörlerin inşası da dahil olmak üzere, kurulu nükleer kapasitenin 2050 yılına kadar 20 gigawatta çıkarılmasını öngören, Türkiye’nin nükleer enerjiyi geliştirme planlarını yakından takip ediyoruz. Farklı işlevleri yerine getiren büyük ve küçük ölçekli nükleer kapasiteler birbirini tamamlıyor. Rosatom’un her iki formatta ve diğer pek çok alanda sunacak pek çok önerisi bulunuyor” dedi.

SEZEMİN: GÜÇ ÜNİTESİNİN TÜM SİSTEMLERİ VE BİLEŞENLERİ KADEMELİ OLARAK FAALİYETE HAZIR DURUMA GETİRİLİYOR

Akkuyu Nükleer A.Ş. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin de dünyanın en büyük nükleer şantiyelerinden biri olan ve ülkenin ilk nükleer güç santrali Akkuyu NGS projesindeki çalışmaların durumu hakkında şunları söyledi:

“Ana ekipmanların çoğu ilk güç ünitesinin reaktör bölümüne yerleştirilmiş durumda. Uzmanlarımız, reaktöre nükleer yakıt yüklemek ve kullanılmış nükleer yakıtı taze yakıtla değiştirmek için tasarlanmış yakıt yükleme makinesinin montajını yapıyor. Ayrıca, santralin ilk devresinde soğutma sıvısını, yani tuzdan arındırılmış suyu dolaştıracak ana sirkülasyon pompaları için elektrik motorlarının montajını da tamamlıyoruz. Genel olarak, güç ünitesinin tüm sistemleri ve bileşenleri kademeli olarak faaliyete hazır duruma getiriliyor ve bunların projede belirlenen kriterlere ve özelliklere uygunlukları kontrol ediliyor.”

LYON: RUSYA’DA ULUSAL YEŞİL SERTİFİKALAR SİSTEMİNDE NÜKLEER ENERJİYE DE YER VERİYORUZ

Rosatom Sürdürülebilir Kalkınma Direktörü Pauline Lyon, “Günümüzde hiç kimse nükleer enerjinin tüm elektrik kaynakları arasında en düşük karbon ayak izine sahip olduğunu inkâr edemez. Ancak nükleerin doğası gereği düşük karbonlu olması yeterli değildir, yasalar tarafından düşük karbonlu ve yeşil olarak tanınması da önemlidir. Nükleer enerjinin yenilenebilir enerjilerle birlikte yeşil düzenleyici çerçeveye açıkça dahil edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yaklaşımı Rusya'da halihazırda uyguluyoruz, zira yeşil projeler taksonomisinde ve bu yıl Rusya’da başlatılan ulusal yeşil sertifikalar sisteminde nükleer enerjiye de yer veriyoruz. Akkuyu NGS’nin devreye girmesinden önce benzer girişimlerin Türkiye'de de uygulanmasını bekliyoruz. Bu tür yeşil düzenlemelerle nükleer enerji endüstrisi düşük karbon potansiyelini tam olarak gerçekleştirebilir ve ulusal karbon nötr planlarının uygulanmasını destekleyebilir” diye konuştu.

Rosatom'un Yakıt Bölümü de nükleer ve radyasyon açısından tehlikeli tesislerin işletmeden çıkarılması ve büyük kapasiteli NGS'lerin yaşam döngüsünde radyoaktif atık (RW) yönetimi konusundaki deneyimlerini sundu. Rus uzmanlar, nihai izolasyon konuları da dahil olmak üzere atık yönetimi için ulusal altyapı geliştirme olasılıkları hakkında konuştu. Rosatom'un radyoaktif atık işleme komplekslerinin inşası da dahil olmak üzere RW yönetimi alanındaki teknolojileri ve ürün teklifleri de sunuldu. Bu tür RW işleme kompleksleri halihazırda Hindistan'daki Kudankulam NGS, Bangladeş'teki Ruppur NGS ve Çin'deki Tianwan NGS sahalarına teslim edildi.

Rosatom temsilcileri, kuruluşun benzersiz yetkinliklere sahip olduğu düşük güç projeleri hakkında konuşurken, kuruluşun sözcüsü, kara tabanlı ve yüzer versiyonlardaki küçük enerji santrallerinin gerçekleşen ve olası projeleri hakkında bilgiler verdi. Rosatom'un lojistik alanındaki ürünlerinin yanı sıra çok disiplinli teklifine de ayrı raporlar ayrıldı.

Etkinlik kapsamında, Rusya ve Türkiye’deki nükleer endüstrilerin kadın topluluklarının desteğiyle ‘Nükleer Endüstride Yüksek Teknoloji ve İnovasyonun Geliştirilmesinde Kadın Liderliği’ başlıklı uluslararası bir oturum da düzenlendi. Oturumda, küresel nükleer enerji endüstrisinin sürdürülebilir gelişimi için kadın uzmanların profesyonel bağlantılarının geliştirilmesinin önemi ortaya koyuldu.

Rosatom’un standında, devlet şirketinin düşük karbonlu üretim alanındaki faaliyetlerinin temel alanlarında, özellikle büyük ve küçük NGS projeleri, yüzer NGS’ler, rüzgâr enerjisi gibi Rus nükleer sanayi işletmelerinin modern yüksek teknoloji ürünlerine yer verildi. Lojistik ve tıp, kompozit malzemeler ve diğer malzemeler de dahil olmak üzere nükleer endüstrinin enerji ve enerji dışı teknolojileri hakkında da bilgi sunuldu.

Rosatom’un bünyesindeki şirket temsilcileri, Türk sanayisinin temsilcileriyle B2B oturumlarına da katıldı.

Kaynak: dha