Gectimiz hafta kaleme aldığım 'Antalya'da herkes birbirine ateş ediyor ' başlıklı yazı üzerine pek çok telefon ve sosyal medya üzerinden mesaj aldım. 

En başta Antalya Valimiz Hulusi Şahin ve MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan olmak üzere yazı üzerine arayan mesaj gönderen herkese duyarlılıkları nedeniyle teşekkür ederim. 

Gelen tepkilerden anladığım  o ki kentte herkes herşeyin farkında.

Vali bey Antalya'ya atanalı daha bir yıl bile olmadı ama kente dair bütün konulara vakıf. Bize sır vermese de herkesin rahatsız olduğu konular onun da rahatsız masasında olduğunu düşünüyorum. 

Edindiğim bilgilere göre vali beyin kent sinerjisi ve seçilmiş, atanmış ve STK'lar arasında yaşanan sıkıntılar ile ilgili bir çalışma yapılacağı yönündedir. 

Antalya'nın lobi eksikliği, kentin değerlerinin korunması ve sorunların çözümüne yönelik seçilmiş yerel yöneticiler, bürokrasi ve STK'lar arasındaki sinerji bozukluğu konusunda beni arayanlar ile hemfikir olduğumuzu gördüm.

İsviçre'den duayen turizmci Kadir Uğur arıyor 'bu yazı ile yaramıza tuz bastın' diyor. 
Antalya'nın iki dönemdir Milletvekili olan Abdurrahman Başkan kaleme aldığım konular hakkında ilginç tespitlerde bulundu kendisi ile kente dair uzun uzun konuştuk. Kısa zamanda kaleme aldığım konuları yüz yüze konuşacağız ve ayrıca kaleme alacağım. 
ANSİAD'ın genç  Başkanı  Ercan Özbek'de arayanlar arasındaydı. 'Yazdıkların için teşekkür ederim haklısın, kentin sorunlarına karşı duyarlı bir derneğiz bizim üzerimize düşen ne varsa da yapmaya hazırız' dedi. Ercan başkana ayrıca teşekkür ederim.

Kemer Göynük'te tatil köyü sahibi olan turizmci dostum Aziz Dinçer'de yazıya duyarlılık gösteren dostlar arasındaydı.  Konuşma arasında dikkatimi çeken bir hususu paylaşmak istiyorum. Aziz Dinçer diyor ki; 'Büyükşehir Belediyesi trafik sorununu çözmek için kavşak düzenlemesi veya yenisini yapmak istiyor ama karayolları engelliyormuş' 
Eğer şehir de bir belediye trafik sorununu çözmek ister ve birileri buna engel oluyorsa ve o belediye bunu kamuoyu ile paylaşmıyorsa o zaman kusuruma bakmasın ama ben kabahati engelleyen de değil belediye başkanın da bulurum.'

Arayan dostlar. 'Antalya'da kim kime ateş ediyor' diyerek ateş edenlerin isimini soruyor veya isim veriyorlar. 

Ben kişilerin peşinde değilim. Eğer kişilerin peşinde olsaydım Antalya'nın kanını emen, kimyasını bozan, herkesi birbirine tutuşturan, devrin adamlarını tek tek açıkladım. 

Ateş etmekten kastım insanları bir birine tutuşturan dedi kodu mekanizması ile kentin sinerjisini  bozan ve aradan sıyrılıp amiyane tabirle malı götürenlerdir.

 'Başka Antalya yok' dedik. Bunu laf olsun diye söylemiyoruz.

Amacım Antalya'da yaşayan herkesin kentine dair duyarlı olması. Kişisel sorunlarınız olsa bile eğer kamu adına görev yapıyorsanız hele hele seçilmiş veya atanmış iseniz görev yaptığınız kente karşı duyarlı olup sorunlarını el birliği ile çözmek için çalışmalısınız. 

Benim kişisel olarak kimseyle bir derdimin olmadığını tanıyan herkes çok iyi bilir. 

Tek derdim var o da Antalya'nın sorunları. Hepimiz meseleye bu açıdan bakarsak eğer sorunların çözümü için çok önemli bir adım atmış oluruz. 

Akşam ve sabah saatlerinde Antalya kent trafiği içinden çıkılmaz bir hal alıyor da bizler buna sessiz kalıyorsak eğer işte kentine ihanet budur. 

Bakın Antalya'ya 6 ayda 7,5 milyon misafir gelmiş. Gelen ve giden olarak bakarsak Antalya ve Gazipaşa havalimanı ilk 6 ayda  15 milyon misafir trafiği yaşadı. 

Gidişte ve gelişte yaşanan pasaport kuyrukları son günlerin ana gündem maddesi oldu. Havalimanını genişletelim, yeni pistler yapalım ve daha çok uçak insin eyvallah peki siz içeride 20 milyon misafiri karşılayacak insan kaynağına sahip misiniz?

Geçenler de yurt dışına çıkıyorum, pasaport  gişeleri önünde uzun kuyruklar oluşmuş ama çoğu pasaport kabini boş duruyordu. Belli ki personel sıkıntısı da var. İki terminal var ikisi de aynı durumda. 

Misafir güzel geçen Antalya tatili sonunda ülkesine negatif değil pozitif dönmesi için tedbir alınması elzemdir. 

Yine turizmci Aziz Dinçer: 'Kemer Antalya arasındaki yolun yetersizliği ve bir de kent trafiğinin yoğunluğu yüzünden artık otellerde kalan misafirleri neredeyse 6-7 saat önceden transfer ediyoruz. Eskiden Kemer'den Antalya Havalimanına 45 dakika da gidilirken şimdi 4-5 saatte pasaport gişe önünde Antalya'dn Konya'ya gider gibi transfer yapıyoruz. Tabi ki bu durum misafirler açısından ciddi bir sorundur olumsuz bir durumdur.' diyor 

Haklı mı haklı. Bu arada trafik sorunları yüzünden uçağını kaçıranları hesaba katmıyoruz

Bu saydıklarımız sadece bir iki örnek. Antalya'nın her geçen gün sorunları katlanarak artıyor, şehir yaşanmaz bir hal alıyor.

Şimdi birbirine çelme atmaya çalışan kenti yönetmekle yükümlü herkese sormak istiyorum bu sorunlar sizleri hiç rahatsız etmiyor mu? 

Deniz kirleniyor, doğa tahrip ediliyor. Trafik sorunu, yolların kalitesizliği, görsel kirlilik, restoran, bakkal manav herkes kafasına göre fiyat belirliyor. Çok ciddi bir denetimsizlik söz konusu. 

Bu sorunları kim çözecek? 

Allah'tan güvenlik konusunda çok şükür içimiz rahat artık huzur içinde uyur olduk. Bana göre görevini en iyi şekilde icra eden iki kurumu Emniyet ve Jandarma teşkilatlarını orada gece gündüz demeden görev yapan güvenlik kuvvetleri ve onların müdür komutan ne varsa hepsine teşekkür ediyor alkışlıyorum. 

Aynı duyarlılığı başta belediyeler olmak üzere diğer kurumalalardan da bekliyoruz.

Antalya ıskalanacak sorunları geliştirilecek bir kent değil. Milyonlar turizm ve tarımdan ekmek yiyor. Türkiye'nin misafir odası dünya insanın koşarak gelip tatil yaptığı ülkemizin döviz bürosu bu şehre karşı 7'den 70'e herkesin ödevi var ve gereğini yapmalıdır. 

Festivaller, ziyaretler, geziler tozular, devlet imkanlarıyla lüks hayata tam gaz hız kesmeden devam ediyor. 

Antalya ise sizden hizmet bekliyor.