Antalya'nın batı ilçelerinde yapılması planlanan duble yol projesi, uzun süredir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Finike-Demre-Kaş ve Kalkan arasında yapılması planlanan 4 şeritli otoyol projesi, çevresel etkileri ve maliyeti nedeniyle tepkilere neden oluyor.
PPOJENİN GEÇMİŞİ VE GELİŞİMİ
Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü tarafından projelendirilen otoyol, sürüş konforu ve hızlı ulaşım gibi gerekçelerle savunuluyor. Ancak projenin Finike bölümü, verimli narenciye ovasının ortasından geçtiği için yerel yönetim ve halkın itirazları üzerine askıya alındı. Kaş-Kalkan arasındaki kesim ise korunan alanlardan geçtiği için yargı kararıyla iptal edilmişti. Bu gelişmeler üzerine Finike-Kalkan arasında 74 kilometrelik güzergah yeniden projelendirilerek ÇED süreci başlatıldı. İlgili kurumlardan görüş alınıp prosedür iletildikten sonra ise 17 Ocak 2024 tarihinde, 20’ye yakın korunan alandan geçen duble yol için ÇED Olumlu kararı verildi.
TEPKİLER VE TALEPLER
Doğal sit olan Beymelek lagününden başlayıp, Kalkan girişinde son bulacak olan 74 kilometrelik duble yol güzergahında antik kentler, ÖÇK alanları ve Likya orkidesi gibi endemik türlerin bulunduğu korunan alanlar bulunuyor. Mevcut 3 şeritli otoyolun uzunluğu ise 76 kilometre. Yerel halk, büyük bir çevresel ve ekonomik maliyete karşın yeni otoyol projesinde ısrar edilmesine tepki gösteriyor ve mevcut yolun iyileştirilmesini talep ediyor. Bu talepler, ÇED sürecinde yazılı olarak da ilgili resmi kurumlara iletildi.
PROJENİN ÇEVRESEL ETKİLERİ
Projenin hayata geçirilmesi durumunda, bölgedeki doğal ve tarihi alanların zarar görmesi bekleniyor. 11 arkeolojik sit alanı ve 9 koruma alanının proje güzergahı üzerinde ya da yakınında bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca 67 bine yakın ağacın kesileceği ve endemik türlerin yaşam alanlarının zarar göreceği öngörülüyor. Projenin bölgedeki tarım alanları ve meraları da etkileyeceği ve 17 köyü doğrudan etkileyeceği ifade ediliyor.
ULAŞIM VE TAŞINMA MALİYETLERİ
Projenin ulaşım açısından gerekliliği de tartışma konusu. Bilirkişi raporuna göre, mevcut Kaş-Kalkan yolunun 28 dakikada geçildiği, yeni yolun ise 31 dakika süreceği ve bu nedenle yerel halkın büyük bir bölümünün projeden sonra da mevcut yolu kullanmaya devam edeceği belirtiliyor. Projenin maliyetinin yüksek olması ve ekonomik sıkıntılar içinde yaşayan halka ek bir yük getireceği de eleştiriliyor.
ESKİ BAKAN SESSİZLİĞİNİ BOZDU
Bu konuda bir tepki de 2007 ile 2013 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı yapan Ertuğrul Günay’dan geldi. Demre’de yaşayan eski Bakan Günay ile gazeteci yazar Yusuf Yavuz bir röportaj gerçekleştirdi. Günay, bu projenin yeniden gözden geçirilmesini istedi.
Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay
BÖLGENİN DEĞERİ
Çeyrek yüzyıldan fazla zamandır bölgede yaşadığını belirten Günay, “Bu nedenle bölgenin coğrafyasını tarihini doğasını çok yakından biliyorum. Batı Antalya Finike, Kalkan, Muğla’ya kadar giden bu alan Türkiye’de turizmin yeni geliştiği özellikle doğasının tarihinin korunması gereken bir alan. Kitle turizmi yerine butik turizmin özendirilmesi gereken bir alan. Bu nedenle ben duble yol projesinin bu kadar aceleye getirilmesini ve bu kadar doğayı tahrip eden tarihi alanları gözetmeden proje yapılmış olmasını kaygıyla karşılıyorum.
“HEPİMİZ KARŞI ÇIKTIK”
Bu konuda zaten toplantılar yapıldı. Hem yerel yöneticiler, hem direk bölge halkı Kaş’ta, Finike’de ve Demre’de bu projeye karşı çıktık. Bugünkü hali ile anlatılan projeye karşı durduk. Bölgeyi bilen birisi olarak söylüyorum, Finike- Demre arasında bir iyileştirmeye ihtiyaç var. Finike- Demre arasında yazın tur otobüsleri, kışın da sera araçları çok yoğun bir trafik oluşturuyor. Ama bu mevcut yolun korunmasıyla yeni tüneller ile yeni bir şeridin ortaya çıkarılmasıyla çözülebilecek bir konu. Fakat Demre’den Kaş’a, Kalkan’a giden yolda böyle bir şeye de hiç ihtiyaç yok. Trafik son derece düşük. Büyük araç hemen hemen yok düzeyde. O yüzden Demre’den Kaş’a gidecek yola niçin böyle bir aciliyet veriliyor bunu kesinlikle anlayabilmiş değilim” dedi.
DOĞA TAHRİP EDİLECEK
Doğanın tahrip edilmesi işi bilmeyenler tarafından sanki turizme katkı gibi sunulabileceğini belirten Günal, “Ancak Batı Akdeniz bölgesinde kitle turizmi yerine butik turizmi yapmalıyız. Daha tarihin değerini, daha coğrafyanın değerini, daha gastronominin değerini, daha kültür varlıklarını değerini bilen insanların geleceği yeni bir bölge yeni bir destinasyon yaratmamız gerekiyor. Bu açıdan sakıncalı. Yani siz yolu arkeolojik alanların içinden veya yakından geçirirsiniz burada binlerce ağaç keserseniz ki yukarlarda sedir, aşağılarda badem, harnup çok özellikli ağaçlar var. Bunları keser ve çıplak bir doğa yapısı ortaya çıkarırsanız bu uzun vadede turizminize zarar verir. Bir kez daha söylüyorum Finike ile Demre arasında şu anda çok çekici bir yol küçük araçlar için. Ancak bu tur araçları ve sera araçlarını taşımakta zorlanıyor. O yolda iyileştirme yapılabilir. Tünellerle aşılabilir. Demre’den sonra katiyen böyle bir ihtiyaç yok. O yol rahatlıkla bir şerit daha genişletilebilir. Zaten şu anda trafik son derece düşük” diye konuştu.
AĞAÇLAR KESİLECEK!
Projeyi incelediğini ve çok sayıda ağacın kesileceğinin de altını çizen Günay, “Demre’nin hemen üzerinde Myra var, yukarıda Sura var, Hoyran var. Hoyran’da inanılamaz bir nekropol var. Bunların yakınından bile geçen yolu zarar verir. Yani Ankara’da oturup da müteahhit firmalara danışmanlık yapıp ta bu projeleri yapanlar bu ülkeye katkı yapmıyorlar, zarar veriyorlar. Bu nedenle ben sosyal medyada gördüğüm açıklamaları Ulaştırma Bakanlığı ve Karayollarını da etiketleyerek bir kez daha duyurmaya çalıştım. Bu projenin bir kez daha gözden geçirilmesini bölgede yaşayan bir yurttaş olarak ve eski bir devlet yöneticisi olarak rica ediyorum. Çünkü çok zararlı ve tahrip edici bir proje olarak görüyorum” şeklinde konuştu.
KÖTÜ BAŞLANGIÇ
Turizm açısından 2025 yılına talihsiz bir başlangıç yapıldığını da belirten Günay sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye dünyaya tanıtımını yapmaya çalışırken feci bir otel yangını yaşadı. Bunun bize olumsuz bir dönüşü olacak. Arkasından inşaat halinde bir başka faciayı eşiğinden atlattık. Türkiye bir yandan da doğasını kaybediyor. Türkiye yeni yol açmak için tarihine özensiz davranıyor. Türkiye dünyaya tanıttığı yüzünü kendisi korumuyor gibi yeni bir kampanya ile karşı karşıya kalırsak, bu turizme çok zarar veriri. Kaputaş bizim dünya tanıtımımıza kullandığımız çok özel bir alan. Türkiye’nin 3 tarafı deniz ama Kaputaş gibi özellikli bir alan yok gibi. Masalımsı bir yer. Yukarıdan denize bakıyorsunuz bembeyaz bir deniz bembeyaz taşlar çok az olan bir görüntü. Bunu özenle korumamız gerekirken hemen yakından eski bir fay hattı orası. İnanılmaz bir doğa ayrılmasının üzerinde oluşmuş bir yolun hemen ilerisinde bir viyadük yaparsak oraya bizim yeterince özen göstermediğimize ilişkin yeni bir kampanya ile karşı karşıya kalırız.”
YEKİLİLERE SESLENDİ
Bu anlattıklarının düşünülmesini isteyen Ertuğrul Günay sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün ülkeyi yöneten arkadaşlar bende hasbelkader bu görevlerde bulunmuş bir yuttaş olarak uyarmak istiyorum. Çok rica ediyorum, yalvarıyorum lütfen bu projeyi gözden geçirsinler. Kimse yola, kalkınmaya gelişmeye karşı değil. Ancak yol tarihi, doğayı, Türkiye’nin tarihinden gelen zenginliklerini koruyarak yapıldığı zaman anlam ifade eder.”