Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:"İşçi, işveren ve kamu temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu olarak asgari ücreti belirlemek üzere bugün itibarıyla çalışmalarımızı başlatıyoruz. Komisyon görüşmeleri neticesinde tespit edilecek asgari ücretin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
"DİYALOG MEKANİZMASI İLE HAREKET EDİYORUZ"
Asgari ücret genel bir ücret seviyesini değil çalışanlara ödenebilecek minimum ücreti ifade etmektedir. Belirlenmesi sürecinde 3 taraflı sosyal diyalog mekanizması ile hareket ediyoruz. Hükümet temsilcileri olarak adalet terazisini dengede tutuyoruz. Asgari ücretin belirlenmesi sürecinde ekonomik göstergeleri titizlikle değerlendiriyoruz. Enflasyon oranı vatandaşlarımızın satın alma gücü, iş gücü piyasalarını ihtiyaçları, ekonomik büyüme gibi ekonomik ve sosyal koşulları detaylı bir şekilde analiz ederek hem işveren hem işçi tarafının memnuniyetini gözeterek adil bir asgari ücret belirlenmesini ümit ediyoruz."TARİHİMİZİN EN YÜKSEK SEVİYESİNİ GÖRMÜŞTÜR"
Asgari ücrete yapılan artışlar sadece enflasyona karşı koruma kalkanı olarak kalmamış vatandaşlarımızın satın alma gücünü artırarak büyüyen ekonimizin meyvelerini daha adil bir şekilde paylaşmamıza vesile olmuştur. Sürekli artan refahımız aziz milletimize daha fazla istihdam ve yükselen ekonomi vizyonu olarak geri dönmektedir. Güncel istihdam verilerimiz emin adımlarla ilerlediğimiz istikrarlı seyrin en önemli göstergelerinden birisidir.OVP ile uyumlu şekilde çalışma hayatını güçlendirmeye yönelik attığımız adımlarla ekim ayında istihdam sayımız 32 milyon 970 bin kişiye ulaşmıştır. İstidam oranımız 0.2 puan artışla yüzce 49.9’a ulaşarak tarihimizin en yüksek seviyesini görmüştür.İşçilerimiz Türkiye’nin yükselen gücünün lokomotifi olurken işverenlerimiz bu gücün yolunu açan aktörlerdir. Birlikte yan yana yürüyerek üretim çarklarını döndürerek ekonomimizin dinamiklerini güçlü tutarak bu günlere geldik. İşte bu nedenle bu toplantılar sadece bir ücret belirleme meselesi değil emeğin ve sermayenin birlikte güçlendiği bir dengeyi kurma çabasıdır. Bizim vizyonumuzda alım gücü kutsaldır. İşçinin emeği ile işverenin yatırım gücünü aynı potada birleştiren bir düzen kalkınma sürecinin en güçlü hareket noktası olacaktır.Bizler alın teri ile sermayeyi karşı kaşıya getiren çatışmacı anlayışı reddediyor emeğin değer gördüğü, alın teri ile sermayenin birbirini tamamladığı bir sistemi inşa etmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin büyük kalkınma hamlesini ancak ve ancak işçi ve işverenin el ele verdiği aynı hedef noktasında yürüdüğü bir düzenle gerçekleştirebiliriz. Türkiye yüzyılı vizyonu sosyal adaletin, birlikte büyüme iradesinin güçlü bir şekilde ortaya konduğu bir idealdir. Bizler de bu vizyonla kuru stratejilerle değil alın teri ve dayanışmayı merkeze alan bir anlayışla hareket ediyoruz."