Çevre kirliliği ve meteorolojik hareketlerle oluşan riskler konusunda yıllardır önemli uyarılarda bulunan tanınmış Deniz Bilimci ve Kimyager Prof. Dr. Ahmet Cemal Saydam, bu kez Marmara Denizi’nin hassas uydu görüntülerini paylaşarak, yaşanan felaketi gözler önüne serdi. Marmara Denizi ve Boğazlar’daki deniz suyunun mavilik yerine gri ve siyah renk almış uydu görüntülerini ve bu kirlilikte yol alan gemi izlerinin uydu fotoğraflarını paylayan Prof. Saydam, “Marmara elden gidiyor” yorumunu yaptı. [caption id="attachment_423119" align="alignnone" width="674"] Deniz Bilimci ve Kimyager Prof. Dr. Ahmet Cemal Saydam[/caption]

ANORMAL BİR ORGANİK YÜK OLUŞTU

Prof. Saydam, görüntülerdeki gri ve daha koyu renklerin organik yük olduğunu belirterek, “Deniz değil organik kirlilik! 17 Mayıs 2021. Boğaz Marmara çıkışı sonrası Çanakkale’ye doğru giden gemilerin izleri. Marmara’nın hassas uydu verileri ile kaydedilen diğer yerleri. Bu görüntü yüzeyde anormal bir organik yük deposu olduğunun kanıtı. Covid’li hastamız acil entübe edimeli. Yer yok falan dinlemez yer bulup acile, reanimasyon servisine yatmalı. Kanal falan demiyorum onu tamamen unuttuk ama bu hali ile Marmara elden gidiyor” diye yazdı.

ERGENE PROJESİ’NİN BORUSUNU EGE’YE ÇEVİRİN!

Prof. Saydam, yaptığı bir diğer paylaşımda ise, Marmara’da yaşanan kirliliğin nedenleri, sonuçları ve alınması gereken önlemlerle ilgili önerilerde bulundu. Prof. Saydam’ın o paylaşımındaki ifadeler de şöyle: “Marmara Covid oldu. Şaka değil onu da becerdik. Dedim ya covid nasıl insanı havada boğuyor aynı şey suda da oluyor. Deniz canlıları suda boğuluyor. İşte uydu verileri. 12 Mayıs 2021. Karadeniz girişinde konsantrasyonunu arttıran salya sümük (ben öyle diyorum) boğaz çıkışında gelen geçen gemilerin suyu yarması nedeni ile bıraktığı izlerden anlaşılıyor. Bu görüntü işin uzmanına durum kötü dedirtiyor. Peki hocam hemen bir şeyler yapalım, hata yaptık geri dönelim diyecekler. Yapacak tek şey seyretmek. Manzarada iyi değil ama seyretmekten ve belki de bol bol konuşmaktan başka yapacak tek bir şey yok. Daha kötü yapmamak için artıma tesislerini adam gibi çalıştırın. Arıtmadan hiçbir şeyi Marmara'ya getirmeyin. Ergene projesinin borusunun ucunu Ege'ye çevirin. Daha kötü olur mu derseniz. Bence bunlar daha iyi günler derim. Üst tabakanın yani Marmara'da hayat olan oksijenli tabakanın üzerine bu salya sümük çökünce veya o kıyılarda gördüğünüz manzara alt tabakaya ışık geçirmeyince ve bu durum birkaç gün devam edince işler daha kötüye gidecek. Bu duruma seyirci kalmak bir yana dün tüm iş başındaki deniz bilimciler tüm araştırma gemilerinin Marmara’ya açılmış olmaları lazımdı. Dün geçti. Bir kaç ay önceden yapılmalıydı. Hala ortada bir şey yok. İş kanal boyutunu falan çoktan aştı. Polemik zamanı çoktan geçti. Durum tesbiti yapıp ona göre acil kararlar almak lazım. Unutmayın dün geçti.”

ERGENE ARITMASI NEREYE DEŞARJ EDİLİYOR?

Ergene Nehri'nin ve havzasının kirlilikten kurtarılması için hayata geçirilen "Derin Deniz Deşarj Projesi" kapsamında arıtılmış sular 2020 yılından bu yana Marmara Denizi’ne boşaltılıyor. Öte yandan uzun yıllardır aşırı organik atıklara maruz kalan Marmara Denizi dünyanın en kirli denizleri arasında yer almaya başladı. Marmara Denizi kıyılarında bulunan kent merkezleri ve sanayi tesislerinden çıkan ve arıtılmadan denize boşaltılan atıklar ve tarımsal alanlardan akarsularla denize karışan toprak ve kimyasallar ile diğer kirleticiler de Marmara Denizi’ne ağır kirlilik yüklüyor. Denizdeki kirlilik bölgedeki ekolojik zenginliği de yok ediyor. Artık Marmara dünyanın en kirli denizlerinden sayılıyor. Marmara Denizinde bulunan 1960’lı yıllarda 125 balık cinsinden geriye sadece 5-10 balık türü kaldı. Direnç gösteren türler İstavrit, Lüfer, Kolyoz ve Kefal ile dip balıklarından Mezgit oldu. Denizdeki çöpler ise her yıl bir milyon deniz kuşunun ölümüne yol açıyor.