Türk Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Doç. Dr. Erol Kesici, kuruma tehdidiyle karşı karşıya bulunan Burdur Gölü’nün suların çekildiği kısımlarında arsenik ve sülfür içerikli toz fırtınalarının meydana geldiğini belirterek, “Bu zehirli fırtınalar hem çevredeki yaşam alanlarını tehdit ediyor hem de tarımsal üretime zarar veriyor” uyarısında bulundu.

KURUYAN BÖLGEDEKİ TOZ FIRTINALARI

Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Doç. Dr. Erol Kesici, “Bölgede suların çekildiği alanlardaki zemin toprağının arsenik ve sülfür barındırdığını belirterek, “Bu kısımlarda oluşan toz fırtınalarının yaşamı tehdit ettiği bildiriliyor. Dikkat… Bu toz fırtınalarının ileride akciğer hastalıklarını artıracağı belirtilirken, havzada tarımsal üretime zarar vereceği de bildirilmekte. Alınmayan önlemler Burdur Gölü’nün giderek kurumasını artırıyor. Bölgede aşırı kuraklık söz konusu!” paylaşımını yaptı.

1987’DEN BU YANA SU KAYBEDİYOR

Göller Bölgesi’nin en büyük gölleri arasında bulunan Burdur Gölü, kuşlar için önemli bir konaklama merkezi. Türkiye’nin 13 ramsar alanından biri olan Burdur Gölü, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası statüsüne de sahip. Nesli tehlike altındaki birçok endemik türe de ev sahipliği yapan göl, 1987’den itibaren sürekli su kaybetmeye başladı.

ATIKLARI BÜNYESİNDE BARINDIRIYOR

Günümüzde de devam eden su kaybı bir senede 40 santimetreyi buldu. Gölü besleyen su kaynaklarına yapılan barajlar yüzünden gittikçe küçülen göl, kapalı havza olması sebebiyle de çevredeki tüm atığı içinde barındırıyor. 60 metrenin altına düşen göl derinliği yüzünden açığa çıkan yüzeydeki tozlar, rüzgârların etkisiyle toz fırtınalarına dönüşüyor. Arsenik ve sülfür barındıran toz fırtınalarına dikkat çeken uzmanlar, ilerde akciğer hastalıklarının artacağını ifade ediyor. [caption id="attachment_414782" align="alignnone" width="640"] Türk Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Doç. Dr. Erol Kesici[/caption]

BAŞKAN ‘KÜKÜRT DE YAYIYOR’ DEDİ

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, 2017 yılında yaptığı açıklamada şu uyarıları yapmıştı; Burdur Gölü kurumaya başladığı 1970’li yıllardan bu yana yaklaşık hacminin yarısını kaybetti.  Göl tabanında bulunan arsenik ve kükürt maalesef göl çekildikçe kuruyan alan olarak elimizde kalıyor. Bu tozlaşma zaman zaman rüzgârın etkisiyle de savrulabiliyor. Asıl önemlisi göl kuruyup çekildikçe, civardaki birçok endemik tür yok oluyor. Gölün içerisindeki oksijen azalıyor, tuzluluk artıyor. Bu da gölde yaşayan canlıların yok olmasına neden oluyor. Göle giden tüm kaynaklar barajlarla kapatıldı. Gölü besleyebilecek hiçbir kaynak kalmadı. Bölgede ağaçlandırma çalışmaları yerine tabandan daha az su çeken bitkilerle çalışmalar yürütülmeli.” Haberlerimizi InstagramFacebookTwitterTelegram hesaplarımızdan ve YouTube kanalımızdan takip edebilirsiniz.