Kent Masalları: "Yine baharlar gelecek"
“Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çook geç. “ Bu şarkı bizim kuşağın gönül telini titretirdi. Rakının yanında et bulamasa, peynir olmasa portakalla, karpuzla içerdi ama bu şarkı bi şekil masaya gelirdi. Nerden mi çıktı şimdi rakı kavun filan.
Malum koskoca bir bahar mevsimi dünya “koma” modunda geçirdi. “İyiyim”, “evde mutluyum” filan dedik, ekmek yapmaya, halı yıkamaya sardık ama hepimizde onmaz yaralar açtığını biliyoruz. Bunca zaman “sevdiklerinize dokunun, sırtını sıvazlayın, temas kurun” diyen yaşam koçları sanırım bugünlerde yeni teorilerle cebelleşiyor.
Baharın son günleriydi Ramazan Bayramı. Ama gene “evdekal” modundaydık. Hemen biriminde soluğu Karaköy’de aldık. Efendim hala bilmiyor ve merak ediyorsanız, Karaköy Elmalı ilçesine bağlı. Ana yolda Çobanisa tabelasını görünce bakın, soldaki dağın yamacı.
Yok Yazlığımız, tarlamız filan yok. Övünmek gibi olmasın, Manavgatlıyız ve orada da 1 karış toprağımız yok. Bizim İbrahim Yıldırım kendini köye çekti ya, bizde şöyle bir kaçamak yapıyoruz. Sadece biz değil, eşlerimiz ve kızlarımızda iyi anlaşınca keyfli oluyor.
Yorumlar