Örgüte bağlıyken yaşadıklarını Posta Gazetesi’nde Alev Gürsoy Cimin’e anlatan Özgül, Adnan Oktar’la tanıştıklarında 24 yaşında olduğu söyledi. Tanıştıklarında İstanbul Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık son sınıf öğrencisi olduğunu belirten Özgül, bir erkek arkadaşının Adnan Oktar’la tanıştırdığını ekledi. O dönemlerde idealist, dini öğrenmek isteyen genç bir kız olduğunu söylerken “Adnan Oktar, ‘Harun Yahya’ ismiyle kitaplar çıkarıyordu, faaliyetler yapıyordu. ‘İslam ahlakını dünyaya tanıtacağız, Darwinizm ile mücadele edeceğiz’ diyordu. Kandırıldım. Kandım.” “DİNİ ONLARDAN ÖĞRENECEĞİMİ SANDIM”Ceylan Özgül inandıktan sonra Adnan Oktar Suç Örgütü’yle yaşadığını, dışarıdan hayatlarının cazip göründüğünü söyledi. Özgül: “Ben de dindar olmaya özeniyordum. Ne yazık ki dini onların bana öğreteceğine inandım. Onlardan öğrendiğim çok yanlış şeylerdi.”
EVLERDE 35-40 ARASI KADIN YAŞIYORAdnan Oktar’ın evlerinde 35-40 civarı kadının olduğunu, küçük bir köyde haremlik selamlık olduğunu aktaran Ceylan Özgül, giyim tarzını, aşırı makyaj ve onca estetiğin örgütün ciddi bir değişimden geçtikten sonra bu hale geldiğini, ilk başlarda kadınların uzun elbiseler giydiğini belirti.“CİNSEL İLİŞKİ YERİNE FARKLI METODLAR UYGULUYOR”Adnan Oktar’la aynı evde yaşayan eski kedicik Ceylan Özgül, Adnan Oktar’la cinsel ilişki yaşamadıklarını, kadınları köle olarak gördüğünü, kendisine hizmet etmenin İslam’a hizmet olduğunu söylediğini ekliyor. Adnan Oktar’ın kasık fıtığı olduğundan cinsel ilişki yerine, yaş fark etmeksizin detaylarını veremediği farklı metotlar uyguladığını açıkladı. “7, 10, 16 YAŞLARINDAKİ KIZ ÇOCUKLARI TACİZE UĞRADI”Ceylan Özgül, hiç cinsel istismar yaşamadığını ama yaşandığına çok şahit olduğunu; “7, 10, 16 yaşında kız çocuklarının taciz edildiğini duydum. Kimi çocuğu annesi getirip onların ellerine veriyor. Bazıları para için, bazıları inandıkları için” şeklinde söyledi.“ÖRGÜTTE HERKESİN BİR GÖREVİ VARDIR”Örgütte, hücre sisteminin, her kişinin farklı görevinin olduğunu açıklayan Özgül, görevinin araştırma yapmak, kitaplar okumak ilmi faaliyetlere gitmek, konferanslara içerik hazırlamak olduğunu ifade etti. Özgül, lüks hayatlarının kaynağının kara para aklamak, dolandırıcılık olduğunu, bağış adı altında milyonlar toplandığı ve müritlerinin paralarını elinden adlığını belirtti.“10 YILDIR BİR REKLAM BİLE ALMADAN DEVAM EDEN TV PROGRAMI OLMAZ”Ekranda izlediklerimizin arka planda işlenen suçları gizlemek, üstünü örtmek için bir vitrin olduğunu söyleyen Özgül 10 yıldır reklam almadan devam etmesinin de nedeninin bu olduğunu aktardı.Özgül, örgütten 2 kez kaçtığını, 2007’de kaçışının ardından bir daha kaçmaması için ilk başlarda iyi davrandıklarını söyledi. Ceylan Özgül işkence yapılıp yapılmadığı sorusuna ise, “Kadınları dövüyordu. Kadınlarda dövme, saç ve kaş kazıma seansları vardı... Erkeklere yapmıyormuş” cevabını verdi.“2011’DE GERÇEĞİ TAMAMEN ANLAMIŞTIM”Kaçma nedenin devlete verilen zarar olduğunu söyleyen Özgül, “İç yüzlerini yıllar içinde yavaş yavaş öğrendim. 2011’in sonunda gerçeği tamamen anlamıştım. Devletin arkasından ‘public diplomacy’ (kamu diplomasisi) adı altında askeri ve politik faaliyetler yapılıyordu. Bunlar beni çileden çıkardı. Bunların bildirilmesi gerekiyordu. Bu yüzden Adnan Oktar’la çok kavga ettim. Ceza da aldım.”Eski müritlerinden olan Ümit Kuruca, “Örgütün hücre sistemi vardı. ‘Kız tavlama ekibi’ 15 kişilikti. Başında Bora Yıldız vardı. Pahalı kıyafetlerle, arabalarla zengin imajı altında kızlar kandırılırdı. İş ya da evlilik vaadiyle ağa düşürülürdü. Yöntemlerden biri, tanışılan kızla sevgili olup ilişki yaşadıktan sonra, örgütün diğer erkek üyeleriyle ilişkiye sokulmasıydı. Çeşitli grup seks seanslarından sonra Adnan Oktar’a sunuluyordu bu kızlar. Yaşlarının hiçbir önemi yoktu. Reşit olmayan birçok kız vardı. Bu ilişkiler kayıt altına alınıp, yurtdışında arşivleniyordu. Örgütten ayrılmak istediğinde bu görüntülerle tehdit ediliyordu. " diye söyledi.
EVLERDE 35-40 ARASI KADIN YAŞIYORAdnan Oktar’ın evlerinde 35-40 civarı kadının olduğunu, küçük bir köyde haremlik selamlık olduğunu aktaran Ceylan Özgül, giyim tarzını, aşırı makyaj ve onca estetiğin örgütün ciddi bir değişimden geçtikten sonra bu hale geldiğini, ilk başlarda kadınların uzun elbiseler giydiğini belirti.“CİNSEL İLİŞKİ YERİNE FARKLI METODLAR UYGULUYOR”Adnan Oktar’la aynı evde yaşayan eski kedicik Ceylan Özgül, Adnan Oktar’la cinsel ilişki yaşamadıklarını, kadınları köle olarak gördüğünü, kendisine hizmet etmenin İslam’a hizmet olduğunu söylediğini ekliyor. Adnan Oktar’ın kasık fıtığı olduğundan cinsel ilişki yerine, yaş fark etmeksizin detaylarını veremediği farklı metotlar uyguladığını açıkladı. “7, 10, 16 YAŞLARINDAKİ KIZ ÇOCUKLARI TACİZE UĞRADI”Ceylan Özgül, hiç cinsel istismar yaşamadığını ama yaşandığına çok şahit olduğunu; “7, 10, 16 yaşında kız çocuklarının taciz edildiğini duydum. Kimi çocuğu annesi getirip onların ellerine veriyor. Bazıları para için, bazıları inandıkları için” şeklinde söyledi.“ÖRGÜTTE HERKESİN BİR GÖREVİ VARDIR”Örgütte, hücre sisteminin, her kişinin farklı görevinin olduğunu açıklayan Özgül, görevinin araştırma yapmak, kitaplar okumak ilmi faaliyetlere gitmek, konferanslara içerik hazırlamak olduğunu ifade etti. Özgül, lüks hayatlarının kaynağının kara para aklamak, dolandırıcılık olduğunu, bağış adı altında milyonlar toplandığı ve müritlerinin paralarını elinden adlığını belirtti.“10 YILDIR BİR REKLAM BİLE ALMADAN DEVAM EDEN TV PROGRAMI OLMAZ”Ekranda izlediklerimizin arka planda işlenen suçları gizlemek, üstünü örtmek için bir vitrin olduğunu söyleyen Özgül 10 yıldır reklam almadan devam etmesinin de nedeninin bu olduğunu aktardı.Özgül, örgütten 2 kez kaçtığını, 2007’de kaçışının ardından bir daha kaçmaması için ilk başlarda iyi davrandıklarını söyledi. Ceylan Özgül işkence yapılıp yapılmadığı sorusuna ise, “Kadınları dövüyordu. Kadınlarda dövme, saç ve kaş kazıma seansları vardı... Erkeklere yapmıyormuş” cevabını verdi.“2011’DE GERÇEĞİ TAMAMEN ANLAMIŞTIM”Kaçma nedenin devlete verilen zarar olduğunu söyleyen Özgül, “İç yüzlerini yıllar içinde yavaş yavaş öğrendim. 2011’in sonunda gerçeği tamamen anlamıştım. Devletin arkasından ‘public diplomacy’ (kamu diplomasisi) adı altında askeri ve politik faaliyetler yapılıyordu. Bunlar beni çileden çıkardı. Bunların bildirilmesi gerekiyordu. Bu yüzden Adnan Oktar’la çok kavga ettim. Ceza da aldım.”Eski müritlerinden olan Ümit Kuruca, “Örgütün hücre sistemi vardı. ‘Kız tavlama ekibi’ 15 kişilikti. Başında Bora Yıldız vardı. Pahalı kıyafetlerle, arabalarla zengin imajı altında kızlar kandırılırdı. İş ya da evlilik vaadiyle ağa düşürülürdü. Yöntemlerden biri, tanışılan kızla sevgili olup ilişki yaşadıktan sonra, örgütün diğer erkek üyeleriyle ilişkiye sokulmasıydı. Çeşitli grup seks seanslarından sonra Adnan Oktar’a sunuluyordu bu kızlar. Yaşlarının hiçbir önemi yoktu. Reşit olmayan birçok kız vardı. Bu ilişkiler kayıt altına alınıp, yurtdışında arşivleniyordu. Örgütten ayrılmak istediğinde bu görüntülerle tehdit ediliyordu. " diye söyledi.