İnsanın hayal gücü nerelere ulaşabilir düşüncesi ile yola çıktığını belirten Doğan Ünal, klasikleri okumaya başladıktan sonra okudu hiçbir kitabı beğenmemeye başladığını söyledi. Ünal, ' İnsanın en depresif yanlarını, kriz anlarını, yaşanmışlıklarını, içimizde kalanları ve unutmak/ulaşmak istediğimiz her türlü duyguyu zengin bir hayal gücü vasıtasıyla kalıcı hale getirmeye çalışacağım' diye konuştu.
Burası, sistemin başlayıp bittiği yer. Burası; görenin inanmayacağı, inansa da başkalarına anlatmak istemeyeceği, anlatsa da kimsenin inanmayacağı bir yer. Çünkü burası yerin ve göklerin tam ortasında. Araf’ın şah damarı burası. İsteyenin istese bile göklere çıkamayacağı, yere düşemeyeceği bir aralık burası. Burası, her şeyi başlatan o minicik noktanın yarım hâli. Nokta, ne tamamen yok oluyor ne de tamamlanıyor. Burası, kalemin daha kâğıda değer değmez kırıldığı yer. Nokta, yetim; Âdem’in torunları hem yetim hem öksüz hem evlatlık hem de üvey. Burası dünyanın kalbi ama dünyada olmayan bir kalp. Burada güneş hiçbir zaman doğmaz ve batmaz.
ALTIN KEMERLİ GELİN'İN KONUSU
Bu hikâyenin insanlarla ilgili olan tek kısmı, hikâyeyi insanların yazıyor oluşu. Kimisine göre bu hikâye, masalla başlayıp, gerçekle bitiyor. Kimisine göre de gerçekle başlayıp, masalla bitiyor. Bu hikâye, insanlığın son uğrak yeri. Son insanlar ya da son kez insan görünümüne giren mahlûkatlar, bu kısımda. Hikâyenin diğerlerinden farkı, içinde insan etkisi en az olan hikâye olması. Burada hemen hemen nefes alış verişi yok gibi. Burası, hakkında en çok konuşulup, en az bilgi sahibi olunan yer. Çünkü burası âdemoğlunun hemen hemen hiç gitmediği bir yer. İnsanları buraya getiren şey; onların merakı ve görkemli kudreti.Burası, sistemin başlayıp bittiği yer. Burası; görenin inanmayacağı, inansa da başkalarına anlatmak istemeyeceği, anlatsa da kimsenin inanmayacağı bir yer. Çünkü burası yerin ve göklerin tam ortasında. Araf’ın şah damarı burası. İsteyenin istese bile göklere çıkamayacağı, yere düşemeyeceği bir aralık burası. Burası, her şeyi başlatan o minicik noktanın yarım hâli. Nokta, ne tamamen yok oluyor ne de tamamlanıyor. Burası, kalemin daha kâğıda değer değmez kırıldığı yer. Nokta, yetim; Âdem’in torunları hem yetim hem öksüz hem evlatlık hem de üvey. Burası dünyanın kalbi ama dünyada olmayan bir kalp. Burada güneş hiçbir zaman doğmaz ve batmaz.