Devlet Su İşleri ne iş yapar' başlıklı kaleme aldığım yazı ile ilgili çok sayıda olumlu olumsuz tepkiler aldım.
Gelen telefon, yorum ve tepkilere bakarsak DSİ"den çoğu insan dertli. Elbette mevzu ‘su’ olunca mutlaka herkesin söyleyecek sözü vardır.
DSİ 13. Bölge Müdürü Özhan Erdanışman imzası ile gönderilen bilgi notu ve düzeltme metnini MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan'ın bana gönderdiği bilgi notları arasında gördüm.
Müdür Özhan Erdanışman imzasıyla bana gönderilen açıklamaları dikkatlice okudum.
Biz gazeteciler 'tekzip' kelimesinden pek hoşlanmayız. Aslında tekzip'in anlamı düzeltmedir.
Normalde bir yayın kuruluşuna tekzip mahkeme kararı ile çıkar.
Gazetecilik basın ahlakı ve evrensel değerler mahkeme kararı olmaksızın her hangi bir kişi kurum veya kuruluş hakkında çıkan yayınlara karşı muhatapların cevap veya düzeltme hakkı da vardır.
Bu bağlamda gelen açıklamayı bir cevap ve bilgilendirme metni olarak kabul ediyor noktasına virgülüne dokunmadan yayınlayacağım.
Ancak o açıklamaya geçmeden önce bir kaç hususu dikkatinize sunmak isterim.
Tabi bizim biraz ironi birazda mecazi anlamda kullandığımız kelimelere takılır kalırsak eğer asıl mevzudan uzaklaşmış oluruz.
Yazının başlığında "DSİ ne iş yapar?" diye sorunca, müdür bey haklı olarak detaylıca bana DSİ'nin ne yaptığını anlatmış.
Kendisine ayrıca bilgilendirme ve açıklamalar için teşekkür ederim.
Gelen yazı da ‘kurum görüşü alınmadan bu haber tek taraflı yapıldı’ denmiş elbette haklı oldukları taraf da var.
Ancak bu bir haber değil yorum içerikli bir makaledir. Bu konu gazetemizde haber yapılsaydı eğer mutlaka tarafların görüşü alınır ve habere eklenirdi.
Bizim tek taraflı habercilik anlayışımız yoktur. 41 yıllık meslek hayatımda tek taraflı haber yapmadım yapmayacağımı da beni yazılarımı okuyan ve tanıyan herkes çok iyi bilir.
Bu sorunu kaleme alırken yanlış veya doğru köyün muhtarı ve yatırımı yapacak olan ilgili belediyenin açıklamaları ile DSİ ve Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan tüm yazışmalar elimde mevcut olduğu için onları dikkate aldım ve DSİ'yi arama görüş alma gereği duymamıştım. Kabul ediyorum bu bir kusur değil eksikliktir.
Her ne kadar DSİ tarafının belediyeye gönderdiği yazışmalar da olumsuz görüş bildirilmemiş olsa da sorun bürokrasi ve mevzuat ve koordinasyonsuzluk arasında kalmıştır. Tüm bunları dikkate alarak bir taraftan suyun boşa akıp gittiğini de görünce böylesi bir yazı döküldü kalemimden.
Çevreye verdiğimiz rahatsızlık nedeniyle herkesin affına sığınırım.
Üstteki fotoğraflarda da gördüğünüz gibi parası olan her vatandaş mevzuata takılmadan bireysel olarak izinli izinsiz sulama suyunu tarlasına götürebiliyor. Belediye proje yaparak tümden sorunu çözmek istiyor genelgelere takılıyor. Vatandaşa izin verildiği gibi aynı kolaylıkla Belediyelere de izin verilse hem su tasarrufu yapılmış olacak hem de köylü daha az maliyetle suya kavuşmuş olacak. Benim de anlatmaya çalıştığım bu.
Şu anda bu derede bireysel olarak 7 tane ayrı su çekme istasyonu kurulmuş görünüyor. Vatandaşa soruyorum kimden izin aldınız bu suyu dereden alırken diye. Cevap 'Belediye senelerdir oyalıyor suyu getireceğiz diye baktık olmuyor çünkü ektiğimiz diktiğimiz herşey kurudu, gittik ilgili yerlerden kendimiz izin alıp suyu getirdik' diyor. Yani gücü olan vatandaş kendi imkanıyla kendi derdine çare olmuş.
Ben buradan vatandaşın suyu kendi imkaniyla getirmesine karşı filan değilim. Bireysel yapılan işin maliyeti ile belediyenin yapacağı işin vatandaşa maliyeti aynı değil.
Ancak burada vatandaşın derdine çare olacak bir kaynak varsa ki var, o zaman bundan gücü yeten üç beş kişi değil tüm köylü faydalanmalıdır diyorum.
Planlı tek bir proje ile köyün uygun bir yarine yapılacak su deposu ile kapalı devre herkese verilmesi mi daha tasarruflu veya verimli yoksa böyle herkesin kafasına göre hareket etmesi mi?
Ben yıllardır hantal bürokrasiyi yazıp çizen bu konunun düzelmesi için çaba sarf eden biriyim.
Şantaj gazeteciliğinden de nefret ederim.
Bazı konular vardır siyaset üstüdür. Vatandaşın işi savsaklanırsa, bazı değerler üzerinde suistimal görürsem bunları çekinmeden yazarım.
Kurumlar arası çekişmeler ve koordinasyon sıkıntılarını hep yazdım yazmaya da devam edeceğim.
Benim geleceğe dair kaygılarım var. Ne yani bunları yazmayalım mı?
Ülkemiz ve tüm dünya her geçen gün doğal kaynaklarını tüketiyor.
Kuraklık ise beni en çok endişelendiren konudur.
Mükemmel tarım arazileri kuraklık yüzünden kaderine terk ediliyor. Bu yüzden köyler boşalıyor.
Böylesi derin ve ciddi mevzular her vatan evladını kaygılandırmalı, çözüm üretmeye sevk etmelidir.
Biz gazeteciler bazen yazarken çizerken kullandığımız üslup muhatapları incitip, üzebilir.
Taraflar iyi niyetli ise eğer sıkıntı olmaz, amaç bağcı dövmek yerine üzüm yemek ise mesele çözülür.
İş yapmak isteyen sorunu çözmek isteyen ister belediye ister DSİ bulur bir yolunu ve çözer. Bu kurumların istediklerinde neleri yapabildiklerini görüyor biliyoruz.
Benim devletin kurumları ile bir gazeteci olarak ne derdim olabilir ki? Bu örnekte olduğu gibi Devlet Su İşleri genelge ve mevzuatları bazen günümüz koşullarının gerisinde kalabiliyor. Sahadaki uygulama ile ilgili sorunları biz yazarsak sorunun çözümüne katkı sağlamış oluruz
Bazı memur ve amirler mevzuat diyor başka birşey demiyor. Sonra vatandaşın işi görülmediği için o memur ayak diremiş işi yokuşa sürmüş iş yapmaz kişiler olarak görünüyor.
Eğer kurumları zora sokan onların da elini kolunu bağlayan zorlayıcı günümüz koşullarından uzak mevzuat veya genelgeler varsa bunları üstlere iletecek olan soruna çözüm üretecek olan yine o kurumlarda görev yapanların sorumluluğundadır.
DSİ örneğinde olduğu gibi eleştirimiz kurumlar değil kurumu yöneten memur amir her kimse olacak bir işi olmaza sürükleyen ve ayak direyen insan gücünedir.
Tam tersi milletin derdini dert edinen, kurum ve kuruluşların hizmetlerini bugüne kadar görev yaptığım kurumlarda hep desteklemiş haber yapmışımdır.
DSİ veya Karayolları hiç fark etmez kurumların Antalya'da hangi hizmetleri yaptığını yapamadığını inanın o kurumlar da çalışanlardan çok daha iyi bilirim.
Tam 41 yıldır Antalya'da gazetecilik yapıyorum 12 civarında vali onlarca daire amiri ile omuz omuza gece gündüz demeden mesai arkadaşlığı yaptık.
Bugüne kadar çalıştığım Bulvar, Tercüman, Akşam ve Sabah gazeteleri ile son 10 yıldır MYGazete de 4 bine yakın makale milyona yakın habere imza atmış yayınlanmış her biri de kendimi değil kentini düşünen yayınlardır. Onca yıllık meslek hayatımda bir tane bile yalan haber veya yazıya imza attığım görülmemiştir.
Yasal süreçlerden de korkmayız. Kendimizi değil kentimizi ülkemizi, köylüyü çiftçiyi, memleket sorunlarını dert ettiğimiz için şikayetçi olacak varsa bunu onur madalyası sayar gider hesabımızı da veririz.
Sonuç olarak derelerde boşa akıp giden suları nasıl değerlendireceğiz? Onlarca kaçak sondaj, plansız programsız su kullanımı daha saymakla bitmeyecek sorunları nasıl çözeceğiz? Gazeteciler, kenti yönetenler, STK'lar ve seçilmişler elbette el birliği ile birlikte çalışarak çözeceğiz.
Benim köylüm, çiftçim kuruyan topraklarına nasıl hayat verecek?
Kuraklığın her geçen gün bağıra bağıra geliyorum dediği bir dünyada biz ne yapmalıyız?
İnan benim kaygılarım bunlar…
İşini iyi yapan, sorumluluk sahibi herkesi elbette tenzih ederim. Her daim işini en iyi yapanı da alkışlarız.
Bu arada DSİ 13. Bölge Müdürü Özhan Erdanışman ile görüştüm. Pazartesi için kendisi ile randevulaştık inşallah yazdığım bu konuları yüz yüze değerlendirme konuşma fırsatı bulmuş olacağız.
Şimdi sizlere açıklama sonun da linkini de yayınlayacağım "Devlet Su İşleri (DSI) ne iş yapar?" başlıklı yazıya DSİ 13. Bölge Müdürü Özhan Erdanışman tarafından (henüz bana resmi olarak tebliğ edilmemiş olmasına rağmen) gönderilen açıklamayı sorumlu gazetecilik ve cevap hakkı kullandırma ilkelerine bağlılığımız ve gazetecilik evrensel ve ahlak değerlerine saygımız nedeniyle noktasına virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyorum.
İŞTE DSİ'NİN AÇIKLAMASI:
'Antalya My Gazetesi (mygazete.com) 24.07.2024 tarihinde yayımlanan köşe yazarı Mevlüt
YENİ’nin “Devlet Su İşleri (DSİ) ne iş yapar?” haberi ile ilgili olarak;
Gazetenizde yayımlanan Kurumumuzu rencide edici, asılsız, yalan ve yanlış haberiniz
hakkında aşağıdaki açıklamaların yapılması hasıl olmuştur;
Haberinizde “Antalya olarak “Su akar Türk bakar” sözünün doğruluğunu ispat eden bir
saplantı yaşıyoruz” şeklinde ifade kullanılmış olup Alanya ilçesi özelin de;
DSİ tarafından Alanya ilçesine 2003-2024 yılları arasında günümüz fiyatlarıyla toplam
2.695.249.630 TL yatırım yapılarak, 20 adet tesis hizmete alınmıştır.
Bu tesislerin;
•2 adedi İçmesuyu Tesisi, 1 adedi Baraj, 2 adedi Sulama Tesisi, 15 adedi Taşkın Koruma
Tesisi’ dir.
•Baraj depolama kapasitesi 239,06 milyon m³ hacmindedir.
•Toplam 5.850 dekar arazi sulamaya açılmış ve yıllık 14,4 Milyon TL zirai gelir artışı
sağlanmıştır.
•14 yerleşim yeri ve 6.364 dekar alan taşkınlardan korunmuştur.
• Alanya İlçemizde halen yapımı devam eden 1 adet baraj ve 1 adet sulama inşaatı
bulunmaktadır.
Antalya İli genelinde ise;
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 2003-2024 yılları arasında Antalya iline
toplam 43.168.917.978 TL yatırım yapılarak, 214 adet tesis hizmete alınmıştır.
Bu tesislerin;
2 adedi İçmesuyu Tesisi, 21 adedi Baraj, 3 adedi Gölet, 1 adedi Yeraltı Depolaması, 62 adedi
Sulama Tesisi, 1 adedi Arazi Toplulaştırma ve TİGH, 104 adedi Taşkın Koruma Tesisi, 20 adedi
HES Tesisi
• Yıllık 47,30 milyon m³ içme ve kullanma suyu temin edilerek 484.610 kişiye içme ve
kullanma suyu sağlanmıştır.
• Baraj depolama kapasitesi 441,48 milyon m³ hacmine ulaşmıştır
•Gölet depolama kapasitesi 1,64 milyon m³ hacmine ulaşmıştır.
•Yeraltı depolaması kapasitesi 1,50 milyon m³ hacmine ulaşmıştır.
• Toplam 527.519 dekar arazi sulamaya açılmış ve yıllık 2.718.879.350 TL zirai gelir artışı
sağlanmıştır.
•Toplam 57.768 dekar alanda ATTİGH tescili yapılmıştır.
• 168 yerleşim yeri ve 308.755 dekar arazi taşkınlardan korunmuştur.
• Hidroelektrik enerji üretimi yıllık 0,66 milyar kWh'tir.
• Antalya İlimizde halen yapımı devam eden 15 adet baraj/gölet, 5 adet sulama ve 15 adet
Taşkın Kontrol Tesisi inşaatı bulunmaktadır.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Antalya İlimizdeki ve ülkemizdeki bütün su kaynaklarının
plânlanması, yönetimi, geliştirilmesi ve işletilmesinden sorumlu kuruluş olup bu doğrultuda yasalara
uygun bir şekilde görev yapmaktadır.
Alanya İlçesi Şıhlar Mahallesine yapılacak olan sulama projesine “çok uğraştık ama DSİ izin
vermiyormuş” şeklindeki ifadeniz tamamen yanlış olup söz konusu proje ile ilgili gelişmeler aşağıda
belirtilmiştir.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 16.06.2022 tarih ve 165376 sayılı yazısında Alanya ilçesi,
Şıhlar mahallesinde yapılması planlanan Şıhlar Mahallesi Terfili Sulama Sistemi projesi için
Sapadere Kanyonu su kaynağından 20 l/s su tahsisi talebi Bölge Müdürlüğümüze iletilmiştir.
Bölge Müdürlüğümüzce gerekli saha etüdleri ve büro çalışmaları yapılarak 23.08.2022 tarihli
ve 2601491 sayılı yazımızda "Başvurunuzda tarafımıza gönderilen evrakların, yönetmelikte
belirtilen usul ve esaslara göre tamamlanmadığı görülmüş olup, tahsis talebinin
değerlendirilebilmesi için Sulama projesinin detaylandırılarak ilgi yazınızda yer alan Su Tahsisleri
Hakkındaki Yönetmelik'in EK-2 formuna eksiksiz olarak doldurulması (Ekler bölümündeki
istenilen belgeler de dahil olmak üzere) ve istenilen belgelerin tamamlanarak yeniden
gönderilmesi” şeklinde belirtilmiştir. Ancak 2 yıl sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin
05.06.2024 tarih ve 408384 sayılı yazısında “söz konusu formun ekler bölümünde belgelerin
hazırlanması ile ilgili detaylı açıklamalar bulunmadığından bazı tereddütler oluşmuş ve
Müdürlüğünüz ile yapılan görüşme ile benzer bir başvuru dosyası örneği istenilmiş ancak bugüne
kadar temin edilemediği ve prosedürlerin uygulanması özellikle akım gözlem işlemlerinin 3 yıl gibi
uzunca bir süre sürecek olmasının süreci uzatacağı” belirtilmektedir. Bu yazıya istinaden Bölge
Müdürlüğümüzün 11.07.2024 tarihli ve 4799225 sayılı yazısında Ek-2 formu ve talep edilen
evraklar ile ilgili Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün belirlediği usul ve esaslar detaylı
olarak "Su Tahsisleri Hakkındaki Yönetmelik" (Resmi Gazete 10.12.2019 tarih ve 30974 sayı) 'te
yer almakta olduğu ve Hidrolojik Etüt Raporu için kullanılacak olan akım gözlem verilerinin ise
DSİ akım gözlem istasyonlarından temin edilerek Büyükşehir Belediyesi ile paylaşılacağı
belirtilmiştir. Ancak bu tarihten itibaren Kurumumuza ulaşan herhangi bir talep bulunmamaktadır.
Bölge Müdürlüğümüz su tahsisleri taleplerini "Su Tahsisleri Hakkındaki Yönetmelik" (Resmi
Gazete 10.12.2019 tarih ve 30974 sayı) kapsamında değerlendirir ve bu yönetmelik hükümleri
doğrultusunda su kaynaklarını iyileştirmek ve geliştirmek için çalışmalar yapmaktadır.
“Hidrolojik Etüt Raporu DSİ’nin akredite ettiği bir firma tarafından 3 yıl bu dereden akan
yüzey suyun bakacak ve rapor yazacak ve raporu yapan iki özel Kurum varmış maliyeti de 4 sene
önce 400 bin TL civarında idi şimdi ne kadar oldu siz tahmin edin, Köylünün böyle bir parası var
mı acaba?” şeklindeki ifadeniz ise yine asılsız ve yanlış bilgilere dayanmaktadır.
Tarımsal Sulama Amaçlı Su Taleplerinde ilgili yönetmelik gereği “Hidrolojik Etüt Raporu”
istenmekte olup bu raporu Meteoroloji Mühendisleri Odasına kayıtlı olan tüm meteoroloji
mühendisleri hazırlayabilir ve raporun maliyeti ise günümüz şartlarında 50 bin ile 100 bin arasında
olup bu bedel Sulama Projesini hazırlayacak olan Kurum yani ilgili Belediye tarafından
karşılanacaktır. Ayrıca rapor kapsamında istenilen 3 yıllık su ölçüsü de DSİ’nin o bölgedeki
AGİ’den (Akım Gözlem İstasyonu) talep edilmesi halinde ilgili Kuruma verilebilecektir.
“Bireyler bu dereden su alırken istenmeyen rapor neden belediyeden isteniyor?” diye
sorduğunuz sorunun cevabı yine “Su Tahsisleri Hakkında Yönetmelik” kapsamında detaylı olarak
açıklanmakta bireysel ve tek yıllık başvurularda istenmemekte sulama projeleri ve çok yıllık
tahsislerde istenmektedir.
“… devletin su işleri belediyeye izin vermemek için ayak diriyor ve adeta 40 dereden su
getirtiyor” şeklindeki ifadeniz tamamen asılsız ve mesnetsizdir. DSİ Genel Müdürlüğü 6200 Sayılı
Kanun’la 18 Aralık 1953 tarihinde kurulmuş ve 1954 yılında teşkilatlanmıştır. DSİ Genel
Müdürlüğü faaliyetlerini; 6200, 167 ve 1053 Sayılı Kanunlara göre yürütür. Su tahsis ve talepleri
ile ilgili olarak da Bölge Müdürlüğümüz 10.12.2019 tarihli ve 30974 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan “Su Tahsisleri Hakkında Yönetmelik” kapsamında işlemler yapmaktadır. Kurumumuz
Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler, Kanunlar, Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ve Yönetmelikler
çerçevesinde görev yapmaktadır.
Sizin ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi maksadıyla bilgilerinize sunulur.26.07.2024
Özhan ERDANIŞMAN/Bölge Müdürü'
Peki yaşanan sorun ve DSİ tarafından yukarı da yapılan açıklama karşısında Antalya Büyükşehir Belediyesi ne diyor?
Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Seda Özel süreçle ilgili aşağıdaki açıklamayı gönderdi.
‘Ülkemizde devlet eliyle sulama tesisleri DSİ ve Mülga Topraksu, Köy Hizmetleri, İl Özel İdaresi tarafından yapılmaktayken, bilindiği üzere Küçük Sulama İşleri ile ilgilenen kurumlar (Topraksu, Köy Hizmetleri, İl Özel İdaresi) kapatıldıktan sonra hali hazırda bu işlemleri DSİ dışında yapacak kurum kanunen belirli değildir.
Büyükşehir Belediye Kurulması ile ilgili 6360 sayılı kanunun 7. maddesinin f bendinde “Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri tarım ve hayvancılığı desteklemek amacıyla her türlü faaliyet ve hizmette bulunabilirler.” denilmektedir.
Antalya Büyükşehir Belediyesi bir tarım kenti olan Antalya da tarıma verdiği büyük önem nedeniyle sulama tesislerinin yapımı ile ilgilenmekte, son yıllarda Ülkemizde ve İlimizde sürmekte olan kuraklık nedeniyle sulamada kullanılan su kaynaklarının daha tasarruflu kullanılması modern sulama sistemlerinden basınçlı sulama yöntemlerinin yaygınlaştırılması konusunda çaba sarfetmekte ve bunun için en dezavantajlı bölgelerden başlamak üzere yatırım yapmakta, bu çalışmalar esnasında diğer kurumlar ile azami işbirliği yapma yönünde gayret göstermektedir.
Alanya Şıhlar mahallesi mahalle halkından gelen yoğun istek ve bugüne kadar hiç sulama yatırımı yapılmamış ancak tarım potansiyeli yüksek bir bölge olduğu için seçilmiş, etüt ve proje çalışmalarında rantabl bulunduğu için ele alınmıştır.
Sulama suyuna olan yoğun talep, kuraklık v.b nedenlerden halkımızın sulama projelerinin hayata geçirilmesi konusunda Belediyemizden hızlı hareket edilmesi yönünde bir arzu ve beklentisi bulunmaktadır. Bu nedenle Belediyemizden kaynaklanmayan süreçlerden Belediyemiz sorumlu hale gelmektedir.
Alanya Şıhlar Mahallesi Terfili Sulama Sistemi Projesinde Sapadere Kanyonu su kaynağından 20 lt/sn su tahsis talebimiz için DSİ Antalya 13. Bölge Müdürlüğüne yapılan yazılı ve şifai başvurularda Su Tahsisleri Hakkındaki Yönetmelik ekindeki EK-2 formunun ekler bölümünde istenilen belgelerin usulüne uygun düzenlenerek yeniden gönderilmesi istenilmiştir. Söz konusu formun ekler bölümünde belgelerin hazırlanması ile ilgili detaylı açıklamalar bulunmadığından özellikle hidrolojik etüt raporu hazırlanmasında izlenecek yol konusunda bazı tereddütler oluşmuş benzer bir başvuru dosyası örneği istenilmiş ancak temin edilememiştir. Bu raporu hazırlayan kurum dışı yetkili bürolar konusunda da bilgi alınamamıştır.
Alanya Şıhlar Mahallesi Terfili Sulama Sistemi Projesi hazır vaziyette uygulamayı beklemektedir. Su Tahsisleri Hakkındaki yönetmeliğin EK-2 formunda istenilen yetkili bürolarca ve Meteoroloji Mühendisi tarafından hazırlanacak Hidrolojik Etüt’ün hazırlanma usul ve esasları konusunda DSİ’den bilgi beklenilmektedir.
Aslında kanunen DSİ Teşkilatı tarafından ele alınabilecek bir konu olan “Alanya Şıhlar Mahallesi Terfili Sulama Sistemi Projesi”ni tarım ve tarımın en önemli unsuru olan sulama konusundaki sorunları ilimizde kurumlar arası destek ve işbirliği ile çözebiliriz anlayışıyla ele alan Belediyemiz her türlü işbirliğine hazırdır.’
Her iki tarafında açıklamalarını yayınladım. Şimdi takdir ve değerlendirmeyi siz değerli okurlarımıza bırakıyorum.
Susuz kalmayın, esen kalın.
MYGazete.com Haberlerini okumak için uygulamalarımızı indirebilirsiniz.
App Store : MY Gazete Google Play : MY Gazete
