Genel Kurul saat 14:00'te açıldı. Meclis Başkanı'nın hitabının ardından kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan milletvekillerine sesleniyor. Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: Aziz milletim, sayın başkan, değerli vekiller sizleri muhabbetle selamlıyorum. TBMM'nin 28. döneminin vekillerimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. 14 ve 28 Mayıs'ta iradelerini sandığa yansıtan vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu yüce çatı altında hizmet eden vekillerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor, vefat edenlere Mevla'dan rahmet diliyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyorum. Ülkemizin bütünlüğü uğruna mücadele eden şehit ve gazilerimizi yad ediyorum. Milli irade ilkesine bağlılığı ile ülkemize hizmet verecek vekillerimize başarılar diliyorum. Sizlerden milli ülkümüz olan Türkiye Yüzyılı'na yakışır eserler bekliyoruz. İki asrı bulan demokrasi arayışımızın, Cumhuriyetimizin çok partili siyasi hayata geçişle birlikte şekillenen temayüllerimizin, demokrasimizin en büyük mirası burasıdır. TBMM'nin ilki milli mücadele ikincisi 15 Temmuz'da olmak üzere iki defa gazilik ile şereflenmiştir. Meclis'imizin bugün de Türkiye Yüzyılı'nın ufkunu aydınlatacağından şüphe duymuyorum.

YENİ BİR DÖNEM YENİ BİR FIRSAT

Cumhuriyetimizin önünde kat edecek epey yol olması bize yapacak çok işimizin olduğunu anlatıyor. Kimsesizlerin kimsesi olarak anlatılan Türkiye cumhuriyeti Türkiye Yüzyılı'nda bu vasfına kavuşacaktır. Topyekün millet ve onun temsilcileri olarak, farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürerek sıkı sıkıya sarılmalıyız. Demokrasimizin eksiklerini tamamlayarak bu anlamda atılacak adımların zeminini oluşturduk. Başbakan ve bakanların idam sehpasına gönderildiği dönemler geride kaldı. Hep birlikte yazdığımız 15 temmuz destanı bu bakımdan bir dönüm noktasıdır. Önümüzde yeni bir dönem ve fırsat var. Yeni ve sivil bir anayasaya kavuşmaktır bu. Salondaki başkanlık kürsüsünün arkasında yazan hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir sözünün hakkını ancak bu şekilde verebiliriz. 41 yıllık tarihinde irili ufaklı değişiklikle yamalı bohçaya dönen anayasanın 2023 Türkiye'sini taşıyamadığı açıktır. Esasen yeni anayasa meselesi 10 seneyi aşkın süredir ülke gündemindedir. Hatta yarım kalmış olsa da adımlar oldu. Cumhur ittifakı olarak 2021'de kendi hazırlıklarımızı yaptık. Ardından siyasi partileri davet ettik ama karşılık bulmadı davetimiz. Şikayet edenler konfor alanlarının dışına çıkmak istemedi. Ümidimizi kaybetmedik. Her anayasanın ayrı hikayesi var. Bugün ülkemizin şartlarını ilk defa demokratik işleyişinin bir anaysa hazırlamaya uygun olduğuna inanıyoruz. Türk demokrasinin olgunluk seviyesi, 60 darbesi ile başlayan kötü geleneği sona erdirmeye yeterlidir.

100. YILIN YENİ YILINA YENİ ANAYASA

Devletin ve milletin ortak geçmişini kuşatmayan anayasa ülkeye fayda getirmez. Şahsım ve cumhur ittifakı partileri olarak tüm parti ve vekilleri, toplumsal kesimleri yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz. Milli, yerli, sivil, vizyoner bir anayasa isteyen herkes bu çağrının muhatabıdır. Hep birlikte konuşup tartışıp kararlaştırabiliriz. Ülkenin kırmızı çizgilerine uygun şekilde yaklaşabilelim yeter ki. Bunu başardığımızda tüm konuların üstesinden geleceğiz. Türkiye milletin hayali olan böyle bir anayasayı hak ediyor. Türkiye toplumun gerisinde kalan değil toplumun ufkunu açan anayasayı hak ediyor. Darbecilere karşı duran bu necip millet demokrasiyi sivil anayasa ile taçlandırmayı fazlasıyla hak ediyor. Cumhuriyetin yüzüncü yılını yeni anayasa ile taçlandıralım.

SİSTEM TARTIŞMASINI SONA ERDİRECEĞİZ

Yeni anayasa ile birlikte yönetim sistemi tartışmalarını sona erdirme imkanı bulacağız. Türkiye Yüzyılı anayasası çalışmaları için her türlü kolaylığı gösteriyoruz. Diğer partilerden de aynı yaklaşımı bekliyoruz. 11 şehrimizdeki 14 milyon insanı etkileyen, 50 bin can kaybına yol açan deprem yakın tarihimizin en büyük felaketlerinden biridir. Böylesine büyük alanda bu kadar çok insanı etkileyen afet karşısında bu kadar hızlı toparlanıp, barınma hizmeti sağlayan başka bir devlet örneği yoktur. Kimi aksaklıklar olmuştur. Belki hala da vardır. Ancak milletimizin sergilediği birlik ve dayanışma asırlar boyunca tüm insanlığa örnek gösterilecektir. Devlet olarak imkanlarımızın tamamını bölgenin ihyasına sevk etmiş durumdayız.
Salgın krizini en az hasarla atlattık. Rusya Ukrayna savaşının küresel ekonominin dengelerini bozan sonuçları farklı tezahür ile devam ediyor. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda sıkıntı yaşanıyor. Kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de bu olumsuzluklardan etkileniyoruz. Önümüzdeki dönemdeki tehditleri dikkate alan politikaya yöneliyoruz. Ülkemizi büyütme stratejimiz ekonomi politikamızın omurgası olmaya devam ediyor. Asırlık hayalimiz Türkiye Yüzyılı'nı gerçekleştirmeden durmayacağız. Küresel ekonominin endişelerin arttığı dönemde umudumuzu korumakla kalmıyor istihdamdan ihracata verilerimizi artırıyoruz. Ekonominin ruhunu oluşturan güven istikrarı bozacak söz ve tutumdan uzak durmalıyız.

TERÖRLE MÜCADELE MESAJI

Benzer bir dayanışmaya terörle mücadelede de ihtiyacımız var. Terör örgütünün sınırlarımız dışındaki varlığını kaldırarak bu belayı ülkemiz için tehdit kaynağı olmaktan çıkarmak istiyoruz. Bu çerçevede son yıllarda elde ettiğimiz başarıları yeni kazanımlarla daha ileri taşımak için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Son terörist bertaraf edilene edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu sabah iki caninin etkisiz hal getirildiği eylem terörün son çırpınışları. Vatandaşın güvenliğine kasteden alçaklar emellerine ulaşamadı asla da ulaşamayacak. Olaya müdahale esnasında yaralanan polislerimize Allah'tan şifalar diliyorum. Bir sabah ansızın gelebiliriz sözü kulaklardan hiç eksik olmasın diyoruz. FETÖ'nün yıkılmadık ayaktayız mesajı mezarlıkta ıslık çalma çabasıdır. Bir daha dirilemeyecekleri gibi benzer örgütlerin de oluşumu mümkün değildir. Böyle bir durumun ortaya çıkmasına izin vermeyeceğiz. Can çekişen terör örgütlerine moral aşılamanın vebali ağır olacaktır. Kültür sanat gibi ortak değerlerin insanlık düşmanlarının istismarına karşı çıkılması hayati öneme sahiptir. Türk cumhuriyetlerinden Afrika'ya dünyanın dört bir yanına Türkiye denilince insanların gözleri doluyor. Yürekleri huzur ve güven kaplıyor. Biz AB'ye verdiğimiz her sözü tuttuk ama onlar verdikleri sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. Adaletsiz ve vefa ilkesi ile bağdaşmayan tutumunda bir değişiklik olmadı. Kağıt üzerindeki ilkeleri hiçe sayan yaklaşımla ülkemize haksızlık yapıyorlar. 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz AB'den beklentimiz yok. Vize dayatması gibi haksızlıktan geri dönerlerse kendi yanlışlarından dönmüş olurlar. Artık lafta kalan tam üyeliği sonuçlandırma niyetleri varsa kendi bilecekleri iştir. Biz Kopenhag kriterlerini Ankara kriterleri yapar yolumuza devam ederiz. 21 yılda hak ve özgürlükler konusunda sessiz devrim olarak nitelenen reformları milletimiz en iyisine layık olduğu için yaptık. Tam üyelik sürecimizde yeni dayatmalara tahammülümüzün kalmadığını tekrar ifade ediyorum. Meclis'in geleneksel hale gelen resepsiyonu da akşam gerçekleştirilecek. Resepsiyona siyasi parti liderleri ve milletvekilleri ile çok sayıda isim davet edildi..

SİVİL ANAYASA

Yeni dönemde milyonca kişiyi ilgilendiren önemli düzenlemeler için mesai yapılacak. emeklilerden gençlere kadar toplumun her kesimine özel yasal düzenlemeler teker teker hayata geçirilecek. Meclis'in bu dönem en önemli mesaisi ise yeni ve sivil anayasa olacak... İlk yasa tekliflerinden biri emekli maaşlarına yapılacak düzenleme olacak... Aile Bankasından gençlere özel desteklere kadar birçok yasal düzenleme görüşülecek.

BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE

Başörtüsüne anayasal güvenceye ilişkin düzenleme ile yeni ve Sivil Anayasa için de ayrı bir çalışma takvimi belirlenecek. Ak Parti ve MHP, Anayasanın Meclis'ten uzlaşmayla çıkması için muhalefetin desteğini isteyecek. 6'ya yükselen siyasi parti grubu nedeniyle bazı günler Meclis'te ziyaretçi sayısı 15 bini geçiyor. Bu nedenle yeni dönemde Meclis ve çevresi bin 167 kamera ile gece gündüz izlenirken güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarıldı.