Antalya haber... Denizlerimizde yaşanan insan kaynaklı çevre felaketleri hız kesmeden devam ediyor. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ve öğrencisi, Konyaaltı sahilinde yaptığı dalış sırasında kopmuş misinalara takılan balıkların yaşam mücadelesine tanık oldu. Üç balıktan biri hayatını kaybederken, diğer iki balığı kurtararak yeniden denize bıraktı. O anlar, su altı kamerasıyla kaydedildi.
Bu olay, deniz ekosistemine zarar veren insan kaynaklı tehditlere karşı farkındalık oluştururken, Gökoğlu'nun duyarlı davranışı doğa severler ve çevreciler tarafından büyük takdir topladı.
"Hayalet ağlara takılıyor"
Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu olay anını şöyle anlattı: "Dalış sırasında üç balığın hayalet ağa ve kopmuş misinalara takıldığını gördük. Birisi avcılığı yasak, kırmızı listede olan Orfoz, iki tanesi de Sargoz olarak adlandırdığımız balık türüydü. Ne yazık ki bir balık çoktan hayatını kaybetmişti.Diğer ikisi ise bitkin düşmüştü. Önce sargozu kurtardım, ardından orfoza ulaştım. Ancak orfozun durumu daha karmaşıktı; misina ağzından midesine kadar ilerlemişti. Eğer misinayı tamamen çıkarmaya kalkışsaydım, yavruyu öldürebilirdim. Bu yüzden misinayı ağız kısmından kestim ve onu doğaya geri bıraktım. Zamanla vücudu misinayı atacaktır. Orfoz, avlanması yasak ve koruma altında olan bir tür, bu yüzden onu yaşama döndürmek ayrıca önemliydi.Orfozların neslinin devamı için doğada sağlıklı bir şekilde büyümeleri gerekiyor. Çünkü bu balıklar belli bir yaşa kadar dişi olarak yaşamlarını sürdürüyor ve ardından erkek bireylere dönüşerek üreme sürecinde kritik bir rol oynuyor. Eğer onları genç yaşta kaybedersek, deniz ekosistemine büyük zarar vermiş oluruz.""Ekosistem sürekli bir kayıpla karşı karşıya kalıyor"
Kurtarma anları, su altı kamerasına kaydedilirken, deniz ekosisteminin karşı karşıya olduğu büyük tehlike gözler önüne serildi. Kurtarma işlemi sırasında yengeçlerin ölü balığın kuyruğunu yemeye başladığı görülürken, bu durum hayalet ağların deniz yaşamı üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha kanıtladı.Prof. Dr. Gökoğlu, denizlerde kaybolan veya terk edilen balıkçılık ekipmanlarının ekosisteme verdiği zararları vurgulayarak şu ifadelere yer verdi: "Bu hayalet ağlar, deniz canlıları için birer ölüm tuzağına dönüşüyor. Balıklar ve diğer deniz canlıları bu ağlara takılarak kurtulma şansı bulamıyor.Ağlara takılan bir balık, zamanla yoruluyor, bitkin düşüyor ve ölüyor. Onu yemeye gelen diğer canlılar da aynı tuzağa düşüyor. Deniz kaplumbağaları, yengeçler ve daha pek çok deniz canlısı bu tehditten payını alıyor. Hayalet ağlara yakalanan balıkları yemeye gelen diğer canlılar da tehlike altına giriyor ve ekosistem sürekli bir kayıpla karşı karşıya kalıyor.""Bilinçsiz avlanmayı bırakın"
Prof. Dr. Gökoğlu, balıkçılara bilinçli avlanma konusunda çağrıda bulunarak şu ifadeleri kullandı:"Balıkçılarımız avlandıkları bölgelerde dikkatli olmalı. Kayalık bölgelere bilinçsizce atılan oltalar ve terk edilen ağlar, ekosisteme büyük zarar veriyor. Bunun sonucu olarak hem balık popülasyonu azalıyor hem de balıkçılara ekonomik olarak zarar veriyor. Şamandıra sistemleri kullanarak bu tür zararları en aza indirebiliriz. Eğer bilinçli hareket etmezsek, denizlerimizdeki canlı çeşitliliğini hızla kaybedeceğiz.""Denizlerin geleceği tehlikede"
Prof. Dr. Gökoğlu, yaşanan olayın sadece birkaç balığın hayatı ile sınırlı olmadığını, tüm ekosistem için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: "Yakalanan küçük balıkları yemeye gelen büyük balıklar da hayalet ağlara takılıyor. Eğer bu döngü devam ederse, deniz canlıları sürekli bir kayıp yaşayacak ve ekosistem dengesizleşecek. Özellikle koruma altındaki türler, hayalet ağlar nedeniyle ciddi tehlike altında. Hayalet ağlar sadece balıkları değil, deniz kaplumbağalarından mercan resiflerine kadar tüm ekosistemi tehdit ediyor. Denizin derinliklerinde görünmez ölüm tuzakları oluşturan bu ağların temizlenmesi büyük bir öneme sahip."Bu olay, deniz ekosistemine zarar veren insan kaynaklı tehditlere karşı farkındalık oluştururken, Gökoğlu'nun duyarlı davranışı doğa severler ve çevreciler tarafından büyük takdir topladı.