Türkiye’nin turizm açısından en önemli şehirlerinden biri olan Antalya, yaz aylarında nüfusunun neredeyse ikiye katlanıyor olmasıyla dikkat çekiyor. 630 km kıyı şeridine ev sahipliği yapan şehir Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olarak biliniyor. İki ova üzerine kurulu bir şehir olan Antalya, gezilmesi gereken çok sayıda ilçeye de ev sahipliği yapıyor.Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun bir ilgi görüyor olsa da yalnızca yaz turizmi açısından önemli olduğunu dile getirmek doğru değil. Antalya, hem doğal güzellikleri, kültürel olanakları ve Antalya plajları ve koyları açısından oldukça zengin. Bu sebeple 4 mevsim boyunca ziyaret edildiğini dile getirmek kesinlikle yanlış olmaz. Her ilçesinin ayrı bir doğa harikası olduğu bilinen Antalya’da gezilecek yerler listesi ise oldukça uzun. Siz de seyahatinizi daha keyifli hale getirmek için sizler için derlediğimiz gezilecek yerleri inceleyebilir ve böylelikle unutulmaz bir Antalya tatili geçirebilirsiniz.İşte Antalya’da gezilecek yerler listesi
Korint tarzında devasa mermer sütunlar ile inşa edilen ve oldukça etkileyici olan Hadrionus Kapısı (Üç Kapılar), bir tarihi eser olarak ele alınıyor. Antalya’nın merkezinde bulunması sebebiyle bölgenin en çok ziyaret edilen yapılarından da biri olma özelliğini taşıyor. Başarılı şekilde ışıklandırılan dolayısıyla gece saatlerinde de ziyaret edilebilen yapıyı görmek için herhangi bir ücret ödemeniz gerekmiyor.
- Antalya Müzesi
- Düden Şelalesi
- Olimpos Antik Kenti
- Kurşunlu Şelalesi
- Sapadere Kanyonu
- Aspendos Antik Kenti
- Damlataş Mağarası
- Likya Yolu
- Alanya Kalesi
- Kızıl Kule
ANTALYA MÜZESİ
Birinci Dünya Savaşı’nda işgalcilerden kurtarılan eserlerin sergilenmesi amacıyla açılan Antalya Müzesi; Konyaaltı Plajına ve Atatürk Parkına yalnızca 5 dakika yürüyüş mesafesinde yer alıyor. 30.000 metrekarelik geniş bir alanda kurulmuş olan Antalya Müzesi 14 farklı sergi salonuna sahip. Pamfilya ve Pisidya bölgelerinde yapılan kazılardan çıkartılan binlerce tarihi esere de ev sahipliği yapan müze oldukça zengin bir koleksiyona sahip.08:30’da açılan müze; yaz döneminde 19:30’a kadar, kış döneminde ise 17:30’a kadar hizmet vermeye devam ediyor. Giriş yapmak için ise 340 TL ücret ödemeniz gerekiyor. Müze içerisinde tabiat tarihi salonundan imparatorlar salonuna kadar birçok farklı bölüm bulunuyor.DÜDEN ŞELALESİ
Antalya’nın merkezinde bulunan Düden Şelalesi, şehrin doğa harikalarından biri olma özelliğini taşıyor. Merkeze yalnızca 10 km uzaklıkta bulunan Kepez ilçesinde yer alması ise ulaşımı oldukça kolay hale getiriyor. Şelale içerisinde ahşap yürüyüş yolları, seyir terasları, kafeler, restoranlar ve çay bahçeleri bulunuyor.Yeme içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz farklı işletmelere ev sahipliği yapıyor olması günün her saati oldukça kalabalık olmasına yol açıyor. Düden Şelalesi etrafında pek çok farklı otel de mevcut. Böylelikle tatilinizi uzatabilir, tatiliniz boyunca Düden Şelalesi’nin 40 metre yükseklikten Akdeniz’e dökülerek oluşturduğu muhteşem manzarayı izleme şansı yakalayabilirsiniz. Yaz aylarında 08:00 ile 19:30; kış aylarında ise 08:00 ile 18:00 arasında açık olan şelaleye 50 TL ücret ödeyerek girebilirsiniz.OLİMPOS ANTİK KENTİ
Antalya’nın güney sahilinde konumlanan Olimpos Antik Kent, Pahelis Antik Kentiyle birlikte bölgenin en büyük liman kentlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Sahip olduğu kültürel özellikler sebebiyle tarih meraklılarının en çok ziyaret ettikleri yerlerden biri onların Olimpos Antik Kenti, eğlenceli gece yaşamıyla da dikkat M.Ö. 160 yıllarında inşa edildiği ve 11. ve 12. yüzyıl arasında Rodos şövalyeleri tarafından yeniden inşa edildiği tahmin edilen Olimpos Antik Kenti, günümüzde Antalya’nın en popüler noktalarından biri.Antik kent içerisinde konaklayabileceğiniz pek çok farklı işletme ve kamp yapabileceğiniz alanlar bulunuyor. Antik kente haftanın her günü saat 08:00 ile 21:00 arasında ziyaret etmeniz mümkün. Giriş için 220 TL ücret talep ediliyor.KURŞUNLU ŞELALESİ
Merkeze yaklaşık 20 ikilik kilometre uzaklıkta bulunan Kurşunlu Şelalesi bölgenin en çok ziyaret edilen doğal güzelliklerinden biri. Çevresini seven zengin bitki çeşitliliği ile görenleri adeta büyüleyen şeylerle haftanın her günü 08:00 ile 20:00 saatleri arasında ziyaret ediliyor. 33 hektarlık geniş bir alanı kapsayan ve onlarca çeşit bitki türüne ev sahipliği yapan Kurşunlu Şelalesi ortasında ise 18 metre yükseklikten bembeyaz sular akıyor.2 km uzunluğunda dik bir kanyon içerisinde bulunan şelale tropikal bir manzara ile ekolojik turizm alanında Antalya’nın en önemli yerlerinden biri olmayı başarıyor. Şelale içerisinde bulunan Tabiat Parkı’nda ise onlarca çeşit hayvan yaşıyor. Yetişkinler 50, öğrenciler ise 30 TL ödeme yaparak şelaleye girebiliyor.SAPADERE KANYONU
Antalya ve bulunan ve tabiat harikası olarak nitelendirilen Sapadere Kanyonu 400 m yüksekliğinde kaya duvarları arasında süzülen buz gibi suyla dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Kaya duvarları arasından süzülen su ve etrafında bulunan yürüyüş parkurları, Sapadere Kanyonu’nu mutlaka keşfedilmesi gereken yerlerden biri haline getiriyor. Kanyon’da dar geçitler, mağaralar ve kaya havuzları bulunuyor. Bunun yanı sıra binlerce endemik bitki türüne de ev sahipliği yaptığını dile getirmek mümkün.Sapadere Kanyonu’nda fotoğraf çekmek ve dinlenmek için seyir terasını tercih edebilirsiniz. Bunun yanı sıra kaya havuzlarının buz gibi sularında yüzmek de kanyonda yapılabilecek en eğlenceli aktivitelerden biri. 25 TL ödeme yaparak kanyona giriş yapabilirsiniz.ASPENDOS ANTİK KENTİ
Tarih ve kültür gezilerinin en kıymetli noktalarından biri olan Aspendos Antik Kenti merkezde yaklaşık 46 km uzaklıkta konumlanıyor. M.Ö 10. yüzyılda inşa edildiği düşünülen ve günümüze kadar özenle korunarak gelmeyi başaran antik kent roma dönem mimarisinin en güzel örneklerinden biri. Aspendos Antik Kenti, yaz aylarında klasik müzik festivallerinden sanatsal etkinliklere kadar pek çok farklı keyifli aktiviteye ev sahipliği yapıyor.Bunun yanı sıra antik kent içerisinde agoralardan su kemerlerine, tapınaklardan akropollerden hamamlara kadar pek çok farklı mimari yapı görmek de mümkün. Giriş için 200 TL ücret talep ediliyor. Roma mimarisine meraklı olanlar tarafından yoğun bir ilgi gören antik kent yalnızca aktiviteleriyle bile oldukça ilgi çekici.DAMLATAŞ MAĞARASI
1948 yılında taş ocağı açılışı esnasında kaza ve keşfedilen mağara günümüzde Antalya’nın ve Alanya’nın en önemli turistik değerlerinden biri olarak biliniyor. Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası olma özelliğini taşıyan damla taş mağarası, 50 metre uzunluğunda bir geçitle iç bölümlere bağlanıyor. Aydınlatma konusunda oldukça başarılı olan ve bu sayede yürüyüş yollarıyla keşfedebileceğiniz mağara nemli ve temiz bir havaya sahip. Bu özelliği sebebiyle astım hastalığı gibi kronik solunum problemleri yaşayan kişilere şifa olduğu biliniyor.Damlataş Mağarası’na 15 TL ücret ödeyerek mağaraya giriş yapabilirsiniz. Kendine ait özellikleri sayesinde her yıl Antalya’nın en çok tercih edilen doğal güzelliklerinden biri haline gelmeyi başaran Damlataş Mağarası; yalnızca yerli değil, yabancı turistler arasında da oldukça popüler.LİKYA YOLU
Fethiye sahillerine kadar uzanan oldukça uzun bir yol olan Likya Yolu, Ege ve Akdeniz’i birbirine bağlayan 35 kilometrelik dünyaca ünlü bir antik yol. Dünyanın en güzel 10 yürüyüş yolundan biri olma özelliğine sahip özellik yaya yolu teke yarımadası antik kentlerini birbirine bağlıyor. Likya Yolu’nda ilerlediğiniz süre boyunca büyüleyici doğa manzaralarını görebilir ve tüm dünyadan doğa yürüyüşü tutkunları ile bir arada yürüme şansı yakalayabilirsiniz.Antik Çağ’larda deve kervanları ve tüccarlar tarafından kullanıldığı bilinen Likya yolu oldukça zengin bir bitki örtüsüne ve vahşi bir yaşam zenginliğine de sahip. Profesyonel rehberlerle yapılan günübirlik yürüyüş turlarına katılabilir ya da 30 gün süren ve yolun tamamını kapsayan kamplı yürüyüş gezilerini tercih edebilirsiniz.ALANYA KALESİ
Antalya’nın en popüler turistik ilçelerinden biri olan Alanya’nın simgesi olan Alanya Kalesi oldukça görkemli bir yapı. Akdeniz’e hakim bir tepede bütün ihtişamıyla yükselen ve deniz seviyesinin 250 m yükseklikte olan kale, bir yarımadanın zirvesine inşa edilmiş durumda. 10 hektar gibi geniş bir alanı kaplayan ve 6,5 km uzunluğa sahip olan Antalya Kalesi’nin 13. yüzyılda inşa edildiği düşünüyor.83 kuleye ve 140 burca sahip Alanya Kalesi, bugüne dek bozulmadan kalmayı başaran en önemli tarihi yapılardan biri olma özelliğini taşıyor. Yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettikleri yerlerden biri olan kalenin iç bölümünde tophane, saray kompleksi ve cami gibi pek çok farklı yapı bulunuyor. Giriş için ise 30 TL ücret talep ediliyor.ANTALYA'NIN YAKINDAN ÖĞRENMEK İSTEYENLERİN ADRESİ KIZIL KULE
Alanya’nın oldukça popüler bir diğer turistik gezi alanı ise Kızıl Kule. Oldukça etkileyici bir Selçuklu dönemi eseri olan kulenin 1226 yılında I. Alaattin Keykubat tarafından inşa ettirildiği düşünülüyor. Dikdörtgen şekliyle klasik Selçuklu mimarisini yansıtan ve 12.5 metrelik surlarla çevrili olan kulenin 33 metre yüksekliği ise oldukça ihtişamlı bir görüntü yaratıyor.Kulenin birinci katında ise Alanya Etnografya Müzesi hizmet veriyor. Kızıl Kule, Antalya tarihini daha yakından incelemek isteyenlerin en sevdikleri yerlerden biri haline geliyor! Kulenin zirvesine ulaşmak için ise 85 taş basamak çıkmak gerekiyor.ANTİK ÇAĞLARIN BİLGELİK VADİSİ TAZI KANYONU
Köprülü Kanyon Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan ve görüntüsüyle görenleri adeta hayran bırakan Tazı Kanyonu, Antalya merkezine 105 km uzaklıkta konumlanıyor. 200 ile 400 m yükseklikteki kanyon uçuşlarına ev sahipliği yapan Tazı Kanyonu, yemyeşil manzarası ile görenleri adeta büyülüyor. Milyonlarca yıldır doğal etkenler ile oluşan Tazı Kanyonunun antik çağlarda Bilgelik Vadisi olarak anıldığı biliniyor.Kanyonu gezerken sert kayalarda gezen dar keçilerine, vaşaklara, tilki ve geyiklere rastlayabilirsiniz. Pek çok vahşi hayvana ev sahipliği yapan kanyon her mevsim ziyaret edilen bir yer. Kanyon içerisinde trekking ve dağcılık aktivitelerine katılabilir, fotoğraf safarileri ile unutulmaz fotoğraflar çekme şansı yakalayabilirsiniz. Kamp alanlarına da sahip olan Tazı Kanyonu çadırınız ile keyifli birkaç gün geçirmeniz konusunda sizlere olanak tanıyor. Giriş için ise herhangi bir ücret talep edilmiyor.GÖYNÜK KANYONU
Antalya-Kemer yolu üzerinde bulunan Göynük, küçük bir tatil beldesi olarak biliniyor. Antalya’nın merkezine 36 km uzaklıkta konumlanan ve 4.5 km uzunluğuyla doğa gezilerinin vazgeçilmez noktalarından biri olan Göynük Kanyonu, beldenin en sevilen doğal güzelliklerinden biri. İyi düzenlenmiş yürüyüş yollarını ev sahipliği yapan, kamp alanlarını bulunduran ve adrenalin dolu bir macera yaşayabileceğiniz tel köprülere yer veren Göynük Kanyonu, Antalya’nın en heyecanlı yerlerinden biri olma özelliğini taşıyor.Her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilen Göynük Kanyonu’nda jeep ve motosiklet turlarına katılabilir, paintball ya da tırmanma gibi aktiviteler yapabilirsiniz. Kanyona giriş için 23 TL ödemeniz gerekiyor.PATARA ANTİK KENTİ
Kaş ile Ölüdeniz Arasında bir konumda yer alan Patara Antik Kenti dünyaca ünlü plajı sebebiyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Antik kentte yer alan plajın en önemli özellikleri arasında ise caretta caretta deniz kaplumbağalarına ev sahipliği yapıyor olması. Tarihi hazinelerinin bugüne kadar korumayı başarabilmiş bir yer olan Patara Antik Kenti, tarih ve arkeoloji meraklılarının adeta akınına uğruyor. Tarihle iç içe keyifli bir gün geçirmenizi sağlayan antik kente giriş için 200 TL ücret ödemeniz gerekiyor.YİVLİ MİNARE
I. Alaaddin Keykubat tarafından yapılan ve günümüzde Antalya’nın simgelerinden biri olarak ele alınan Yivli Minare en etkileyici Selçuklu dönemi eserlerinden biri. 38 metre yüksekliği ile dikkat çeken minareye 90 basamaklı bir merdiven ile çıkılıyor. Kesme taş, tuğla ve turkuaz renkli çiniler ile inşa edildiği görülen yivli minare, Akdeniz ve Kaleiçi manzarasını en etkileyici şekilde ziyaretçilerine sunuyor. Minareyi ziyaret etmek için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok. Ancak bu durum, özellikle yaz sezonunda oldukça kalabalık turist gruplarına ev sahipliği yapmasına neden oluyor.HADRİONUS KAPISI (ÜÇ KAPILAR)
Tarihi kent bölgesini çevreleyen surların antik kapısı olma özelliğini taşıyan Hadrionus Kapısı, konum olarak Antalya’nın ortasında bulunuyor. Bu özelliği ile Kaleiçi’ne giriş kapısı görevi gören ve “Mermer Kapı” olarak da adlandırılan Hadrionus Kapısı (Üç Kapılar), M.Ö. 130 yılında Roma İmparatorluğu tarafından yaptırılan bir yapı olarak biliniyor.Korint tarzında devasa mermer sütunlar ile inşa edilen ve oldukça etkileyici olan Hadrionus Kapısı (Üç Kapılar), bir tarihi eser olarak ele alınıyor. Antalya’nın merkezinde bulunması sebebiyle bölgenin en çok ziyaret edilen yapılarından da biri olma özelliğini taşıyor. Başarılı şekilde ışıklandırılan dolayısıyla gece saatlerinde de ziyaret edilebilen yapıyı görmek için herhangi bir ücret ödemeniz gerekmiyor.