EXPO 2016 ANTALYA'NIN MEÇHUL GELECEĞİ

10.06.2016 11:00

Türkiye´nin ilk Expo´su olarak şehrimizde gerçekleşmekte olan EXPO 2016 Antalya´nın, başlangıçtaki sinerjisini giderek kaybettiğini gözlemliyorum.

Ekim ayında resmi tarafı sona erecek olan EXPO 2016 Antalya Çiçek ve Çocuk temalı serginin daha sonraki akıbeti hakkında şu saate kadar ben bir fikir sahibi değilim. Ancak, bilinen bir gerçek var ki, ekonomik daralmalar ve krizlerin yaşandığı bir dönemde milli kasamızdan yaklaşık 1,5 milyar TL´nin üstünde para harcanan bir proje sinerjisini bu kadar çabuk kaybetmemeliydi.

EXPO2016´ya 100 ülkenin katılımı hedeflenmiş ve bu hedefin yüzde 50´si gerçekleşmiş. Bunu da bir başarı olarak lanse etmiştik. Tabii ki devreye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu girmemiş olsaydı, katılım konusunda da ciddi bir fiyasko yaşanacaktı diyebilirim.

EXPO2016 Antalya´nın ikinci büyük hedefi ise Nisan´dan Ekim´e 8 milyon ziyaretçi kabul etmekti. Son ziyaretçi sayılarını henüz almadım ancak, duyduğum kadarıyla bu hedefin yarısına bile ulaşmak hemen hemen imkansız gibi.

Ziyaretçi sayısını arttırmaya yönelik EXPO yönetiminin bir gayretini de görmüyoruz. Antalya´da üst geçitlerin üzerindeki etkinlik duyuruları dışında herhangi bir çalışma yapıldığını sanmıyorum. Örneğin EXPO yönetimi yerel medyadan reklamlarını açılış tarihi olan Nisan ayı itibariyle kesmiştir. Oysa asıl tanıtım veya reklam açıldıktan sonra yapılması gerekmez miydi?

Birçok etkinliğin iptal edildiğini öğreniyoruz. Gelen birkaç etkinlik mailleri dışında medyayla olan ilişkilerin neredeyse bittiğini söylemek mümkün. Şimdiden Ekim ayı geldiğinde söylenecek olan mazereti yazayım; Turizm kötü gitti ziyaretçi hedefini yakalayamadık.

Bakın önümüzde hala 4 ay var. Başarısızlığa kılıf elbette bulunabilir ancak, bu kaybettiklerimizi telafi etmez. Mazeretlerin arkasına sığınmak yerine 8 milyon olmasa bile hedefe %50 oranında yaklaşmak için hala zaman geçmiş değil. Burada özel işletme kafasıyla hareket etmek lazım. EXPO yönetiminin kendisini sergi alanına kapatmayı bırakıp, biraz dışarı çıkması lazım. Buraya bir fazla insan getirebilmek için kapı kapı dolaşması pazarlama yapması lazım.

Tabii ki EXPO yönetimi derken Bakan, Vali veya Belediye Başkanı´nın kapılarda dolaşmasından bahsetmiyorum. Çalışsın diye oraya atanan onlarca insandan bahsediyorum. İcra organının başı olan Genel Sekreter bu işlerden yönetim adına sorumludur. Ortada varsa bir başarısızlık ki bana göre var, önce yönetim ardından da Genel Sekreter sorumludur. Umarım dördüncü kez değişen yeni genel sekreter Fırat Işık bu yazdığım hataları giderecek adımlar atacaktır.

EXPO 2016 Antalya  alanı bildiğim kadarıyla kalıcı planlandı. Peki, Ekim ayından sonra bu alanı kim işletecek. Kime geçecek, bir fikri olan var mı? İşte asıl SORU bu!

Efendim turizm kötü gittiği için ziyaretçi az geldi. Yan yattı çamura battı! 

Ekim ayı geldiğinde buradaki sorumluların görev süreleri bitecek. İşte bizdeki kaygı bu noktada başlıyor.

Sayın Bakan Faruk Çelik bizimde tanık olduğumuz bir toplantıda Antalyalı iş adamlarına bu konuda çok hızlı hareket edeceklerini Ekim ayından sonra buranın akıbetinin ne olacağını hepiniz çok önceden bileceksiniz demişti.  Haziran ayındayız hala bu konuda bir ilerleme kaydetmiş değiliz. Türkiye´nin en iyi kongre salonunun EXPO alanına yapıldığını biliyoruz.

Peki böylesine devasa 5 bin kişilik bir kongre merkezinin işletmesi sanıldığı kadar kolay değil. Kongrelerin takvimleri birkaç yıl öncesinden belli oluyor. Bu alanda ve salonda büyük çaplı kongreler yapmak istiyorsak bunun için birkaç yıl önceden çalışma yapmak gerekiyor. Bu çalışmaları yapabilmek içinde EXPO alanının ve kongre salonunun akıbetinin bir an önce belirlenmesi gerekmez mi? Buranın sahibi veya kimin İşleteceği bir an önce belli olursa bu ekibin birkaç yıl önceden çalışmaya başlaması ve bu merkezin dünya çapında pazarlaması yapılmalıdır. Bizim kaygımız derdimiz milli değerlerimizdir. Buraya akıtılan milyarlarca lira paranın boşa gitmemesidir.

EXPO´yu unuttuğumuzu sanmasın veya unutturmaya çalışanlar varsa unutmasın ki bu projenin geleceğini takip etmek bu şehrin gazetecileri olarak bizim boynumuzun borcudur.

Umarım kaygılarımızı giderecek bilgi ve müjdelere bir an önce kavuşuruz.

Kıymetli okurlarımızın ve dostlarımızın mübarek Ramazan ayını kutlar, 11 ayın sultanı Ramazan´ın ülkemize milletimize ve tüm İslam alemine hayırlı olmasını dilerim.

Esen kalın.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları