ALLAHIM NEYDİ GÜNAHIM ??

Rahmetli Kayahan´ın bir şarkısı var, hani "Allahım neydi günahım, ben nerde hata yaptım" diyen, güzel bir şarkı. Ben birşeyler yolunda gitmediğinde sık sık kendime bu soruyu sorarım: "Ben nerde hata yaptım?" Çünkü bana öğrettiler ki; Beşerdir şaşar ve hatasız kul olmaz. Bu yüzden "pişmanlık" diye bir gerçek vardır. "Son pişmanlık fayda etmez" diyede bir gerçek vardır.

Birinin yarasına basılırsa canı yanar, yüzü acıyla buruşur, biraz daha basılırsa acıdan inler ve bağırır, daha da basalırsa basanın elini tutar ve ona saldırır. Birileri bilerek yaranıza basıp saldırmanızı istiyorsa ve saldırırsanız tuzağa düşersiniz, ona saldırmanızı isteyenin yolunu açarsınız.

Hangi toplumdan olursanız olun, doğuştan iki özellikle doğarsınız; milliyet ve din. Bunlar en hassas ve saldırıya açık noktalarınızdır. Kimse bunları seçerek doğmaz. Bu yüzden aklıyla hareket eden biri, bilerek seçmediği özellikler nedeniyle başkasını aşağılayamaz, hor göremez, üstünlük taslamaz, köle olarak kullanamaz, inancı kültürünü, yaşayışını hakir göremez.

Bunu yapanı başta Allah ayıplar, onun yarattığı hor görmek, kendini üstün görmek, O´na hakarettir. "O sizi kavimler halinde yarattı ki  birbirinizi tanıyasınız diye" ayeti vardır. O sizi kavimler halinde yarattının devamı, "birbirinizi boğasınız, savaşasınız, öldüresiniz, farklılklar nedeniyle aşağılayasınız, hakir göresiniz, benim size verdiğim özellikleri hor görüp, yok edesiniz" diye yazmaz, yazmaz. Yazmaz çünkü farklılıkların hepsini yaratan aynı Allahtır.

Hristiyan müslümandan, müslüman yahudiden, yahudi müslümandan dini ve inancı nedeniyle nefret edemez. Aynı Allahın kelamı, üç kutsal dini aynı Allah´a, aynı meleklere, aynı cennete inanır.

Baştaki yara örneğine dönelim. Açıkça belliki insanları kavimler ve inançlarıyla yaratan Allah c.c´yi anlamayan cahelet mağdurları beyazlar, siyahları kendine eşit görmez, yahudisi hristiyanı, müslümanı kendine eşit görmez, avrupalısı asyalıyı eşit görmez,  bir milletvekili bayanın meclis kürsüsünde "kimse bana türkü kürde eşit gördüremez" demesi gibi, aynı topraklarda yaşayanları bile birbirini eşit görmez, kürdüde çingeneyi kendine eşit görmez, bu örnekler böyle uzar gider.

Yara örneği bunu açıklar, Allaha inanıyorum diyenler, Allahın kelamına kulak asmaz,  milliyetçilik damarına basarlar, din damarına basarlar, çıkarları için insanların hassas yerlerine bastıkça basarlar, önce acı, sonra acı artınca nefret,  sonra acı daha da artınca saldırma, savaş ve ölümler gelir. Bunların hepsi Allah kelamının üstüne kelam etmekten, bilipte görmezden gelmekten, veya çıkarına ters düşmesinden olur.

En başa dönelim, "ben nerde hata yaptım?" sorusunu her insan, her toplum kendinde aramalıdır. Kimsenin fikrine, düşüncesine, bakışına karşı çıkma veya itiraz veya eleştiri değildir bu, sadece sınırlarını bilmektir. Ancak ne düşünüyor olursanız olun, kim olursanız olun Allahın yarattığı farklılıklara zenginlik olarak bakmamız gerektiği O´nun emridir ve insan olmanın gereğidir. Sebebiniz veya amacınız ne olursa olsun, eğer milliyetçilik ve inanç farklılıklarını bir yaraya basar gibi giderek dozunu arttırırarak topluma yayarsanız ve  bastıkça basarsanız, beyinleri sadece cahelatle beslenmiş toplulukları galeyana, hezeyana, nefrete boğmanın sonuçları hiçbir topluluğa fayda getirmez, aksine Rabbimizin ve aklı başında olan insanların istemeyeceği felaketlere neden olur.

Özetle, içimizden ve dışımızdan ısrarla ve bilinçli olarak, planlanarak yaralarımıza basılmaktadır. Toplumumuzu, miliyetçiliği arttırarak Türk-Kürt olarak bölmeye, yine milliyetçilik damarımıza basarak atalarımızın 1300´lü yıllardan beri durduğu ve hiç çıkmadığı Avrupadan atmaya, demokrasiyi feto terör örgütünü kullanarak askıya aldırmaya, turist göndermemeye velhasıl bizleri kendilerine düşman hale getirmeye çalışıyorlar. Her fırsatta demokrasi diyen Kılıçdaroğlu bile "derhal şu ülkeyle tüm ilişkiler kesilmelidir" diye oltaya takılıyorsa, bir yerde hata yapıyoruz demektir. Mesele Almanya, Hollanda veya şu bu ülke değil, mesele bu ülkeyi iki hassas yerinden vurarak Avrupadan atıp, Ortadoğu ülkerinden biri yapmaktır. Ne kadar çok nefret edersek, ne kadar çok ülkeyle ilişkilerimizi kesersek, o kadar amaçlarına hizmet edeceğiz. Bu tuzağa düşmeyelim, bırakın istedikleri olmadıkça boşuna saldıran onlar olsun...